Chelsea-Atlatico Madrid Süper Kupa finaline Falcao’nun attığı üç gol damgasını vurdu ve İspanyol ekibi kupanın sahibi oldu.
Chelsea gibi yıllardır defansif karakteri sağlam bir takıma ilk devrede üç gol atabilmek için sadece taktik, teknik veya sistem seçiminin yetmeyeceği, sahada forma giyen oyuncuların bir şeyler yapması gerektiğine dair çok güzel bir örnekti Final.
7. dakikada attığı birinci gol öncesinde Cech karşı karşıya kalan Falcao topu kalecinin üzerinden aşırmakla kalmadı, boşalan kaleyi doldurmaya çalışan Chelsea’li oyuncunun yetişemeyeceği uzak kale direğine yakın bir yere gönderdi.
Topun gittiği yer ve pozisyon itibarıyla Falcao’nun çok bilinçli bir vuruş yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Futbolcunun vuruş anındaki rahatlığı, gücü, bilinçli tercihi ve ustalığı sadece skoru değiştirmedi, Chelsea gibi bir takımın maça yenik başlamasına neden oldu.
İkinci gol öncesinde bu sefer defansın en önemli silahı olan ofsayt çizgisinin tam üzerinde kalmayı becererek kendisine avantaj sağladı. Chelsea defansı Falcao’yu iki defa çizginin dışına çıkarmaya çalıştıysa da Kolombiyalı oyuncu bu tuzaktan kurtulmayı başardı ve gelen pası bekledi.
Gol vuruşu yine defansın hiçbir şey yapmasına olanak bırakmayacak şekilde tüm savunmanın ve kalecinin üzerinden ters tarafa uzak kaleye doğru yapılmış müthiş ve süper bir plaseydi.
Günümüzde oynanan Şampiyonlar, Premier, La Liga, Seri A, Süper, Bundesliga Ligleri üst düzeyi ifade eder. Futbol bu platformlarda birinci dereceden temsil edilir. Haliyle de altyapı sürecini tamamlamış, üst düzey futbolcular bu liglerde forma giyer.
Altyapı sürecini tamamlamış, birinci dereceden futbolcu ne demektir?
Üst düzeydeki liglere kadar süreç içindeki kademelerde top oynamış, teknik, taktik, fizik olarak kendisini kanıtlamış veya gelişimini tamamlamış oyuncudur. Bu oyuncu üst düzey futbol kulübüne genel anlamda hazır gelir veya çok az eksiği vardır; birlikte çalıştığı kondisyoner, antrenör ve teknik direktörden aldığı ilavelerle ne ise onlar kapatılır.
Üst düzey teknik direktörler teknik, taktik ve sistem üzerine kafa yorar; transfer ettiği ve prensip olarak kendi takımında oynamaya hazır olan oyuncuları bunun içine yerleştirme çalışır. Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takımın teknik direktörü kadrosundaki futbolcuya nasıl pozisyon alacağını, şut çekeceğini veya başka temel şeyleri anlatarak zaman harcamaz.
Adım gibi eminim ki Atletico Madrid’in Arjantinli teknik direktörü Simeone, Falcao’ya ne ofsayttan nasıl kurtulacağını, kaleye topu nasıl ve ne şekilde göndermesi gerektiğini söylememiştir.
Bütün iş kollarında yaşına, bilgi ve becerisine göre çalışanlar eksikliklerini tamamlamak, geliştirmek ve ona göre devam etmek zorundadır.
Falcao bize bu temel gerçeği çok güzel göstermiştir.
Biz futbolseverler de bu gerçeği kafamızın bir köşesinde sürekli tutarak yorumlarımızı, gözlemlerimizi yapmalı, düşüncelerimizi geliştirmeliyiz.
http://twitter.com/uzaygokerman