Fatih Terim hastası olduğumuzu iddia ettiği basın toplantısında araya bir şey daha sıkıştırmıştı. Türkiye'de futbol adına ne başarı varsa onun zamanında yaşandığı, bütün kerametin kendisinde olduğunun mesajını vermişti.
Kimse bunun aksini iddia edemese de en önemli başarısızlıklar ve skorların arkasında da kendisinin olduğunu hep unutuyor.
Sanmayın ki sorunu Fatih Terim yaratıyor ya da bunu onun kişiliği üzerinden konuşmalıyız.
Mesele Fatih Terim değildir, ancak Fatih Terim kişiye bağlı bir sistem ve başarı modelini sunduğu, Türkiye'de de bu makbul gördüğü, oyunun tuhaf bir takım irrasyonel şeylere bağlandığı nedenselliklerle tanımlandığı için onu konuşuyoruz.
Takım Real Madrid'de 6-0 yenilmiş, teknik direktörü çıkıyor 90 saniye ile sınırlandırılmış bir röportajı 15 dakikaya çıkarıp ilk 30 dakika ne muhteşem bir futbol oynadıklarını, Real Madrid'e ancak bu kadarının yapılabileceğini, ancak sonra ne olduysa her şeyin tersine döndüğünü anlatmaya çalışıyor.
Anlayamıyor!
Kendisi söylüyor, ben yazmıyorum.
Aynen dün gece maç sonrasındaki yarı sarhoş ve bitkin haliyle yaptığı konuşma gibi...
"Artık kolay maç kalmadı!"
Sanırsınız ki karşımızdaki takım Malta, Lüksemburg; biz daha İzlanda'yı aşmayı beceremiyorken Çek gibi bir tarzı olan ülkeyi nasıl kolaylaştırabiliriz ki?
"Kolay goller, bir duran top, yan top..."
Eee?
İzliyorsunuz, adamlar ne basit goller atıyor ne de futbolun doğasında olmayan bir şeyi sihirle yaratıyor.
Senin beceremediğini tek hücumda gerçekleştirdi diye iş şansa, kadere bağlanıyor.
Çok iyi top oynarken maç neden ve nasıl karşı tarafa döner?
Bunun cevabı basit değil mi? Yediğimiz gollerden daha basiti bunu düşünmek değil mi?
Rakip senin oyununu görüyor ve bizim başarılı olduğumuz sırada yaptıklarını değiştirip, başka bir şey oynamaya başlıyor.
Belki de biz o kadar da iyi hücum edemiyoruz, o basit dediğimiz golleri yaratan boşlukları yaratıyoruz ve kenarda bu işi gerçekten doğru yapan rakip teknik direktör de o öldürücü hamleyi yapıyor!
Böyle düşünmek çok daha doğru değil mi?
***
Sivok'un attığı golün neredeyse kopyasını Galatasaray'da görev yaptığı ve hezimetle sonuçlanan maçta Tuncay Şanlı, köşe vuruşundan, kafayla yine aynı kaleye atmıştı.
12 sene sonra Fatih Terim'in görev yaptığı bir takım aynı golü yiyorsa buna basit denilebilir mi?
Basit olan sizin oyun felsefeniz, bakış açınız, tecrübelerden ders çıkarmasını bilmeyen futbol anlayışınızdır!
Ancak elimizde olan da bu, daha ötesine gitmeyi bilmiyor, başaramıyor.
***
Fatih Terim kalkmadan önce en önemli açıklamayı yapıyor.
"Her turnuvaya katılmak için buradayız!"
Fatih Terim'in varlığı ve yokluğunun ne büyük bir soruna dönüştüğünü sanırım bundan daha iyi hiçbir şey özetleyemezdi.
Ersun Yanal veya Abdullah Avcı şu içinde bulunduğumuz durumdan daha büyük bir başarısızlığa neden olabilir miydi?
Çekler bize bunu gösterdi. Mesele oyuncu seçimleri veya kimin teknik direktör olduğu değil.
Ancak bunu anlayacak bakış açısının çok uzağındayız.
http://twitter.com/uzaygokerman