19 Temmuz…
19.07…
Bir Fenerbahçeli için günün en güzel anı saatin 19.07’yi gösterdiği zamandır. Bunun akılla açıklanabilir tarafı yoktur. Ancak şöyle sıradan rastgele 100 tane Fenerbahçeli’ye sorsanız bu cevabı alırsınız.
Aynı şey 19 Temmuz günü için de geçerlidir.
Öyle olduğu için de bugün Fenerbahçeliler için farklı anlam ifade eder hale gelmiş; taraftarlar Dünya Fenerbahçeliler Günü olarak kutlamaya başlamıştır.
Fenerbahçeli için tarih önemlidir. Bu nedenle yıllarca dillerden düşmeyen ve stadyumda hala takımın sahaya çıkarken çaldığı marş “Mazinde bir tarih yatar” ile başlar.
O tarih Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapmıştır.
Fenerbahçeli o tarihin içindeki kökleriyle her an sürekli bir ilişki içindedir.
Ve öyle olduğu için de kuruluşun kristalleştiği 1907 yılının önemi her gün aynı saatte ve her yıl aynı günde anlam bulur.
Uzun süre bu durumu rasyonel bir düşünme yöntemiyle açıklamaya çalışmak boşuna bir uğraştı.
Dışarıdan anlaşılması kolay değildir; içinde olmak onu ne olduğunu hissetmek için gerçekten Fenerbahçeli olmak gerekir.
Anlaşılmadığı için de dışında kalanlar tarafından hafif bir tebessüm ve alaycı yaklaşımla karşılanırdı.
Bu fenomenin, duygunun, tutkunun belki de saplantının ne olduğunu düne kadar açıklamak mümkün olmasa da Fenerbahçe taraftarının bizzat kendisinin anlam verdiği Dünya Fenerbahçeliler Saati veya Günü o kadar da anlaşılmaz değildir.
Evet, 3 Temmuz 2011 tarihine kadar Fenerbahçelilikle ilgili belki de gereğinden fazla, şişirme ve büyütülmüş bir anlamlandırma yapılıyordu. Hatta bunun artık antipatik bir durum aldığını da söylemek mümkündür.
Çünkü tek başına “ben çok büyük kulübüm, taraftarım” demek nereye kadar yeter?
Veya…
Bir takım özel şeylere içinin dolmadığı ayaklarının yere basmadığı anlamlar yüklemek ne kadar gerçektir?
İçerik daima yaşamın içinde bir karşılık bulmalıdır.
Yoksa onun adı hayal olur!
Kimseyi de inandıramaz, ikna edemezsiniz.
Oysa Fenerbahçeliler 3 Temmuz günü Fenerbahçe’nin üzerine çöken o karanlık ortamı dağıtmak için her bir üyesi bulundukları yerde parlayan “fenerler” olmaya başladılar.
O “fenerler” bir araya gelince göz kamaştırıcı bir ışığa dönüştüler.
Fenerbahçe’nin nerede ihtiyacı varsa oraya doğru koştular.
Koşarken hiç yorulmadılar. Sanki her güçten düştüklerinde telefonlarında, bilgisayar ekranlarında, kollarındaki saatin üzerindeki 19.07 dakikasıyla yeniden ayağa kalktılar, enerji ile doldular.
19.07 sanki Fenerbahçelilere her gün yeniden özgürlüğe doğacağını hatırlatan bir zamandı.
3 Temmuz 2011 günü başlayan ve bugün hala süren o mücadele Fenerbahçelilerin daha önceleri kendileri için özel bir anlam ifade eden ve anlatılması çok da kolay olmayan 19.07 imgesini bir simge, anlaşılır bir gerçek haline getirdi.
Bugün 19 Temmuz 2012 ve Fenerbahçeli için yine çok önemli bir gün…
Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan şeylerin en başında Fenerbahçe taraftarının kendisi gelir.
Fenerbahçe doğduğu günden bu güne hiç yalnız kalmadı. Fenerbahçe taraftarı Fenerbahçe’yi kendisinden başka bir yerde görmedi.
Hep acısını da sevincini de içinde taşıdı.
Bunu unutanlara tarih boyunca her zaman gereken cevabı ve dersi vermesini bilmiştir.
Fenerbahçe dışından olana da, içinden gelene de…
http://twitter.com/uzaygokerman