Ersun Yanal, İsmail Kartal, Fatih Terim, Roberto Mancini, Cesare Prandelli, Mustafa Reşit Akçay, Hami Mandıralı, Vahid Halilhodzic, Ersun Yanal, Hikmet Karaman, Christoph Daum, İrfan Buz, Şenol Güneş... Bu 13 isim, Beşiktaş’ı yalnızca 46 haftadır çalıştıran Slaven Bilic’in şampiyonluk yarışı yaptığı 4 rakibinde bu kısa süre içinde görev alan teknik adamlar...
Yine Bilic geldiğinden beri, yani geçen sezonun başından beri Süper Lig’de görevini sürdürebilen yalnızca 4 meslektaşı var: Şota Arveladze, Ertuğrul Sağlam, Roberto Carlos ve Tolunay Kafkas... Hatta bu sayının yakında azalabileceğini de kestirmek zor değil.
Ülke futbolunun bu son derece klişeleşmiş ve hatta kabak tadı vermiş meselesinin bir de ekonomik boyutu var tabii. Geçtiğimiz Pazar günü Hürriyet’te Koray Durkal’ın yaptığı güzel araştırmaya göre son 12 yılda 4 büyükler yabancı hocalara toplam 74 milyon TL tazminat ödemişler.
Yanlış transfer mümkün tabii. İşlerin istediğiniz gibi gitmemesi olası. Ama hiç kimse hiç kimseye zorla uzun süreli kontrat imzalatmıyor, zorla tazminat maddesi yazdırmıyor. Kendi şirketlerini bin euro zarara uğratacak personele bir gün tahammül etmeyecek başkanların, gönüllü yönettikleri kulüpleri milyonlarca euro zarara uğratırken gözlerini kırpmamasına artık bir dur demek gerekiyor şüphesiz.
Mâlum, Türkiye’de kulüp başkanları sadece sigorta ve vergi borçlarından sorumlu. Sigorta-vergi dışında arkalarında nasıl bir tablo bırakırlarsa bıraksınlar, ceketlerini alıp çıkabiliyorlar kulüplerden. İspanya Futbol Federasyonu da bu kanayan yaraya bir çare düşünmüş ve şöyle bir karara imza atmaya hazırlanıyorlar: İspanya’da artık her isteyen başkan olmayacak. Kulübe başkan olmak isteyen kulübün toplam değerinin yüzde 15’ini bankaya teminat olarak yatırmak zorunda. Başkanlık döneminde mali tablo ekside ise, bu zarar başlangıçtaki teminattan kesilecek...
Türkiye’de spor kulüpleri yasası hâlâ rafta. Öyleyse hiç olmazsa zaman kaybetmeden bu teminat yöntemine geçilmeli bence... Özellikle de sezon ortasında görevlerine son verilen teknik direktör tazminatlarının tamamen başkan teminatından kesilmesi bence en güzel çare. Belki o zaman Türkiye’de spor kulübü başkanlığı, itibar kazanma, şöhret yapma ve ihale alma kurumluğundan çıkıp gerçekten takım menfaatlerini gözetme noktasına gelir ha, ne dersiniz?

Haberin Devamı

İngilizce bilen hakem

Haberin Devamı

Konuyu yakından takip edenler bilirler: İki değerli hakemimiz Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım, gereken fiziki koşulları sağlayamadıkları için artık FIFA listesinde değiller. Onların yerine listeye eklediğimiz iki yeni ismimizse Ali Palabıyık ve Tolga Özkalfa...
Ali Palabıyık 33 yaşında ve mesafe kat edebilecek, umut veren bir genç hakem. Tolga Özkalfa ise Şubat 1977 doğumlu, yani mesleğini yapabileceği önünde sadece 7 sezonu kalmış bir tecrübeli hakem. İngiltere’de, İspanya’da, Almanya’da FIFA listesine yeni bir hakem yazılıyorsa, onun yaşı maksimum 30-32 olur; çünkü kategori geçmek ve tırmanmak için yıllara ihtiyacınız vardır uluslararası arenada. FIFA listesine yazılan yeni bir Türk hakem 3’üncü kategoriden başlar ve her 1-2 yılda birer kategori atlayarak 2’ye, 1’e ve Elit’e tırmanmaya çalışır. Doğal olarak zaman gerekir bu tırmanış için. Ve 37 yaşında bir hakemin de böyle bir zamanı olmadığı aşikar. Çünkü hakemlik için maksimum yaş 45...
Öyleyse akla şöyle bir soru geliyor: Zekeriya Alp ve MHK yönetimi bu gerçekleri bizden çok daha iyi bildiklerine göre, yükselme şansı olmayan Özkalfa’ya neden kokart verdiler? Palabıyık dışında FIFA listesine yazabileceğimiz yeni bir genç hakemimiz yok mu? Mustafa İlker Coşkun neden yazılmadı mesela?
MHK’nın savunması, yeterli düzeyde İngilizce bilen hakemimizin olmadığı yönünde. Ne acı ki, hepsi üniversite mezunu, seçilmiş insanlar olan Süper Lig hakemleri içinden, doğru düzgün İngilizce bilen 7 tanesi çıkmıyor!
Sanırım esas üzülmemiz gereken nokta da bu. Hakemler şu düdüğü doğru çalmış, berikini yanlış çalmış başka bir konu. Bu hakemlerin çoğu, kendilerini geliştirme adına İngilizce öğrenmeye bile tenezzül etmiyorlar. Daha fazla ne bekliyorsunuz ki onlardan?
Yazık...

Haberin Devamı