Bizden haberler
SPOR Gazeteciliği’nin en sıkıntılı dönemi transfer aylarıdır...
Başkalarını bilemeyiz ama bize her yıl tekrarlanan mesleki ilke/etik/yetenek sınavı gibi gelir.
Kolay değil; yüzlerce futbolcu-teknik adam ile ilgili kaynağı belli olmayan, gazeteciyi kullanmaya yönelik ve piyasa oluşturmayı amaçlayan haberlerin havada uçuştuğu bir dönemdir bu… Ve kurulduğu günden bu yana doğru haberciliği ilke edinmiş, bu yönde daima öncülük yapmış olan Milliyet Spor Servisi transfer sezonu başlayınca OHAL ilan eder.
Kulüp muhabirlerinden gelen transfer haberleri mutlaka birden fazla kaynaktan onay alınarak yazılır. Bu şaşmaz doğrulama çabası nedeniyle bazen doğru haberler de göz göre göre atlanır... Örneğin Gökhan Gönül’ün Beşiktaş’a transferi bunlardan sadece bir tanesidir... Hakkını hemen teslim etmeliyim, Beşiktaş muhabirimiz Serdar Sarıdağ tüm meslektaşlarından günlerce önce Gökhan Gönül’ün Beşiktaş’a transfer olacağı haberini verdi. Ne var ki Gönül, kendisiyle yaptığımız üç ayrı görüşmede de “Böyle bir şey yok” dediği için haberi kullanmadık... Oysa Gökhan şimdi Beşiktaş’ta!
Nihayet, transfer dönemi bitti... Ve biz Milliyet Spor olarak bir kez daha bu sıkıntılı dönemi yüzümüzün akıyla kapatıyoruz. Muhabir arkadaşlarım ve elbette sezon bitti diye köşelerine çekilmeyip asist yapan yazarlarımız müthiş performans ortaya koydular. Vereceğim bir kaç tane örnek bu yüksek performansın haklılığını ortaya koymaya yetecektir.
Mesela Fenerbahçe muhabirimiz Senad Ok’un Dick Advocaat haberi. Senad, “F.Bahçe’nin yeni hocası Advocaat” diye yazdığı gün, rakiplerimizin sayfalarında 8 ayrı teknik adamın ismi yer alıyordu. Hiçbiri Advocaat haberini alamamıştı... Tıpkı İsmail Köybaşı haberi gibi...
Benzer bir durum Galatasaray muhabirimiz Nevzat Dindar “Riekerink kalıyor” haberini verdiğinde yaşanmıştı. Rakiplerimiz Hollandalı’yı evine gönderdiği gün, biz kaldığını yazmıştık.
Beşiktaş muhabirimiz Serdar Sarıdağ ise transfer döneminin yıldızı oldu. “Gomez yeni sezonda yok” diye yazdı. Aynı sayfaya yine Serdar’dan gelen bilgiyle Gomez’in gideceği kulübü de ayrı haber olarak koyduk. Serdar’ın yemediği küfür kalmadı, meslektaşları onu yalanlama yarışına girdi. Ama bakın gelinen noktaya, haklı çıkan Serdar ve Milliyet oldu. Serdar ayrıca Sosa, Aboubakar, Gökhan İnler ve Fabricio transferlerinde de one man show yaptı...
Doğrusu şu ki; ilk biz yazdık biçimindeki böbürlenmeleri hiç sevmem. Ama son dönemlerde özellikle sosyal medyada öyle bir “ilk yazan, en doğru yazan” kapışması var ki, anlatılır gibi değil…
Biz Milliyet olarak önce ve doğru haber yarışının sonuna kadar içinde, klasmanın en başında olsak da… İş kendini övmeye gelince o sevimsiz kapışmaya dahil olamayız elbet. Hiçbir zaman da olmadık. Ne var ki kıymetli okurlarımıza belgeleri de sunmak zorundayız.
Malum; “Basında Güven” Milliyet’in tarihi sloganıdır...