Fenerbahçe bu sezon en çok gol pozisyonuna girdiği, en çok gol kaçırdığı, en çok hücum ettiği, rakibini en fazla hapsettiği ve bir o kadar daha “en” ekleyebileceğimiz pozitif vasıflarla dolu bir maçı kaybetti...
Şimdi İsmail Kartal, “keşke bu kadar iyi oynamasak ama, kazansaydık” diyebilir. Gerçekten ikinci yarı çok iyi hücuma çıktı Fenerbahçe... Ama sezon başından beri bir türlü kurtulamadığı telaşlı oyun yok mu, işte o dün bu kez sarı-lacivertlilerin başına bela açtı... Oysa sakin ve sabırlı bir Fenerbahçe erken yediği o olağanüstü gole rağmen Akhisar’ı kolaylıkla yenebilirdi.
İsmail hocanın ciddi planlama hataları vardı. Özellikle ilk yarıda Emenike’yi göbekte çakılı oynatıp, düşük performansla oynayan Kuyt-Sow ikilisini kanattan yollaması ve yine oyunun bu bölümünde ağırlıklı olarak sol tarafı kullanması başlıca hatalarıydı.
İkinci yarıya Emenike’yi sol kanada alıp, Sow’u da santrfora koyarak başlayan İsmail hoca, bir de Gökhan’ın bölgesini kullanınca doğruyu bulmuş oldu. Bu doğru 45 ile 70. dakikalar arasında olağanüstü baskılı oynayan, ikisi Gökhan, biri Emenike, biri de Caner’in ayağından olmak üzere 5 yüzde yüz gol pozisyonu yaratmasını sağladı Fenerbahçe’ye... Hatta Sow’un direkten dönen vuruşu da vardı. Hiçbirini atamadılar... Çünkü o ilk yarıda başlarına bela olan o telaşlı oyun, ikinci yarıda da kâbus gibi üzerlerine çökmüştü... Biran önce golü bulayım düşüncesi çok fazla top kaybına da neden oldu. Sonrasında Bilal ile orta sahada top yapmaya başlayan, “açık verirsen canını yakarım” mesajı ile dolu göbek çıkışları yapan bir Akhisar izlemeye başladık. Ve Roberto Carlos tam bu sırada sahne aldı. İki arka arkaya kritik oyuncu (ikisi de hücum oyuncusu) değişikliği bir anda mücadelenin rengini değiştirdi... Gol kaçırdıkça savunma güvenliğini bırakan ve son 15 dakika neredeyse sahada Egemen ile savunma yapmaya çalışan Fenerbahçe, Akhisar’ın son dakika golüne de davet çıkardı.
Diego Ribas, Fenerbahçe’nin bu oyun formatında son dakika oyuncusu olamaz... Ribas, son anda oyuna girip maçı kurtaran Superman ise asla olamaz... Carlos’un oyuncu değişiklikleri ne kadar isabetliyse İsmail Kartal’ın Brezilyalı’yı oyuna sokması o kadar yanlıştı... Aslında bu değişiklik maçın kaybedilmesinin temel hatalarındandı...