Milli Takımımız, Avrupa Futbol Şampiyonası’na sevimsiz bir başlangıç yaptı. Tecrübesizler, nasıl bir vitrine çıktığının farkında değildi. Takımın lokomotiflerinin fizik gücü eksikti. Bir de Gökhan Gönül, sosyal medya tarafından perişan edildi.
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için yaklaşık 6 gündür Fransa’dayım. Maçlar başlamadan, Milli Takımımızın kamp yaptığı Toulon’daki merkezde dolu dolu dört gün geçirdim. Sonrasında Paris’e geçip açılış maçını izleme şansı elde ettim.
Doğrusu şu ki, ilk kamp gözlemlerimde bir hayli umutlanmıştım. Hırvat maçıyla birlikte aynı ölçüde hayal kırıklığı yaşıyorum.
Çok kötü oynadık. Takım olarak da kötüydük. Tek tek oyuncular üzerinden gidersek de kötüydük. Beklentiler açısından bakınca da kötüydük. Kısacası sevimsiz bir başlangıç yaptık. Ama ben hâlâ bu gruptan çıkabileceğimiz ümidini çok yüksek bir şekilde taşıyorum.
Sevimsiz başlangıcın nedenlerine gelince... Aslında ana konu, bazı oyuncuların henüz şampiyonanın havasına girememiş olması... Özellikle tecrübesizler (ki bunların başında Oğuzhan, Ozan ve Volkan Şen geliyor) nasıl bir vitrine çıktıklarının farkında değiller. Bir de fizik gücü eksikliği yaşayanlar var. Bunlar, takımın lokomotifi Arda, Caner, Burak, Selçuk bir çırpıda sayabileceklerimiz...
Bir de transferi nedeniyle sürekli özellikle sosyal medya üzerinden huzursuz edilenler var. Bunların başında Gökhan Gönül ve Mehmet Topal geliyor. Topal’ın işi çözüldü. Gökhan Gönül’ünki ise hâlâ karışık... Ve bu durum milli futbolcuyu ciddi boyutlarda etkiliyor. Bu değerlendirmeyi duyumlara değil, canlı gözleme, canlı iletişime dayanarak yapıyorum. Özellikle sosyal medya Gökhan Gönül’ü perişan etmiş durumda... İnterneti o kapasa, çevresi aktarıyor. Çevresi aktarmasa yoğun üzüntü yaşayan ailesinin psikolojik baskısı ortaya çıkıyor.
Hazır Gökhan Gönül demişken bu konuyu üç önemli ağızdan aldığım bilgilerle kamuoyunun önüne sereyim. Hiç yorum yapmayacağım. Yorum okuyanların...
Bu üç isim; Gökhan Gönül, Gönül’ün Menajeri Ahmet Bulut ve Beşiktaş’ın en yetkili ağzı başkan Fikret Orman... Yukarıda da söylediğim gibi üçüyle de değişik zamanlarda konuştum. Onlardan aldığım bilgiyi direkt olarak aktarıyorum.
Beşiktaşlılar üzüyor
Gökhan Gönül ısrarla Beşiktaş’tan hiçbir yöneticiyle konuşmadığını, bir araya gelmediğini, bir sözleşme yapmadığını, herhangi bir tazminat için imza atmadığını, bir imza parası talebinde bulunmadığını söylüyor. Ve onun adına en ilginç taraf ise Gökhan’ın tüm bu söylemlerini kendi sosyal medya hesabı üzerinden paylaşıyor olması... Birden fazla defa bunları yazıp kamuoyuyla paylaşmasına rağmen hâlâ bu tür iddiaların devam ediyor olması, iki takım taraftarlarının “-mış, -muş”lu ifadelerle yorum yapmasının ve insanların kendi net açıklamalarına değil de, dedikodulara inanmasını şaşkınlıkla izliyor. Özellikle Beşiktaş cephesinden yönetim seviyesinde bu konuyla ilgili bir açıklama yapılmaması onu en çok üzen noktalardan biri...
Bulut’un sözü senettir
Ahmet Bulut ile de 5-6 kez konuştuk. Bulut ile çok eski dostluğum vardır. Ona inanırım. Bugüne kadar beni hiç yanıltmadı. O nedenledir ki açıklamaları benim için yazılı senet gibidir. Bulut’un ifadeleri de Gökhan’ınki ile çok örtüşüyor.
Diyor ki; “Geçtiğimiz pazartesi gününe kadar Beşiktaş ile resmi hiçbir görüşmemiz olmadı. Pazartesi günü Sayın Başkan Fikret Orman beni arayarak, ‘Gökhan ilgilendiğimiz bir oyuncu... Serbest kaldı. Transfer etmeyi düşünüyoruz. Bu transferle ilgili taleplerini bekliyorum’ dedi. Bütün görüşme budur. Ben zaten daha önce birçok televizyon kanalına ve gazetelere, Gökhan-Beşiktaş transferiyle ilgili herhangi bir imza-tazminat-anlaşma olmadığını söyledim. Ne yazık ki sözlerimin heyecan yaratan kısmı alınıp diğer önemli kısımları hiç kullanılmadı. Gökhan’a İngiltere ve İspanya’dan ciddi teklifler var. Şu anda önceliğimiz bunlar.”
‘Gönül’ün söylediği doğrudur’
Gelelim bu garip üçgendeki en önemli ayağa... Beşiktaş’ın 1 numarası Sayın Fikret Orman ile dün öğlen saatlerinde Paris’ten telefonla konuştum. Başkana, Gökhan Gönül’ün, ‘Ben Beşiktaş ile hiçbir görüşme yapmadım. Bir protokole imza atmadım. Hiçbir Beşiktaşlı yönetici ile de görüşmedim’ sözlerini aktardım ve arkasından da sordum, “Sayın Başkan, Gökhan Gönül böyle diyor. Kamuoyunda da sözleşme-tazminat gibi iddialar dolaşıyor. En yetkili isim olarak bu konuda düşüncelerinizi benimle paylaşır mısınız?”
Sayın Başkan aynen şöyle söyledi: “Ben bu polemiklerin içine kesinlikle girmek istemiyorum. Hele şampiyona oynanırken hiç girmek istemiyorum. Konuyla ilgili olarak Gökhan Gönül ne demişse doğrudur. Benim başka bir yorum yapmama gerek yok.”
Başkanla şampiyona sırasında Paris’te görüşmek üzere sözleşip telefonu kapattım.
Gökhan Gönül olayının Fenerbahçe dışındaki konuşulan cephesi budur. Yeri geldiğinde o cepheyi de aktarırım. Yukarıda söyledim, hiçbir yorum yapmayacağım. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim, eğer bu oyuncunun milli takıma faydalı olmasını istiyorsak artık bu konuda sosyal medya üzerinden “-mışlı, -mişli” yorum yapmaktan vazgeçmeliyiz. Bu konuyu merak edenlere şunu öneririm; Gökhan Gönül’ün sosyal medya hesaplarında geçmişe doğru yürüyüp bir değerlendirme yapsınlar.