Kadıköy'de oynatmaya az kaldı!
Fenerbahçe'de hocalık tribünlere kaldı... Taraftar, "Dakika 30, biz yokuz" diyerek Emenike'yi alıp, Sow'u oyuna sokmaya kalktı. Emenike de, "Siz yoksanız, ben de yokum" diyerek formayı çıkardı. Ama ne mümkün? İsmail Kartal, başkan kontenjanında oynayan Emenike'yi yeniden saha içine gönderdi. Bu saatten sonra Nijeryalı kaç gol atsa kurtarır dersiniz?
Hani kötü durumdan medet umulmaz; ama Emenike sakatlanıp, yerine Sow girmese tribünler susar mıydı?
Ne mümkün...
Sahi biz derbiden bahsedecektik ama ilk yarıda öyle bir durum yaşandı ki, maçın önüne geçti.
Sadece o mu? Brugge maçının kahramanı(!) Tolga Zengin de sakatlandı, kaleye genç Günay geçti.
Dikkat ederseniz, o kaçırdı, bu kurtardı diyemedik bile...
Bilic'indefans tercihinde Pedro Franco yerine Necip'in tercih edilmesinin doğruluğunu tartışamadık, Olcay Şahan'ın kenarda oturup, Sosa'nın sahada olmasını ve katkı sağlayamamasını konuşamadık.
Hele Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün sakatlanıp yerine Mehmet Topuz'un oynamasını, defansın belkemiği Egemen gibi bir oyuncunun neden milli takımda bulunmayışını... Veya Mehmet Topal'ın kalitesini hiç anlatamadık.
* * *
İkinci yarıya başlamadan, ikinci baskıyı verelim. Emenike yok, Webo sahada...
Madem çıkacaktı neden kaldı 15 dakika orada... Emenike'ye "Kal" diyen de İsmail Kartal, "Çık" diyen de...
Fenerbahçe'den; bir level daha fazla futbol, birkaç "tık" daha fazla mücadele bekleyenler yanıldı, Beşiktaş da vaziyeti idare etmeye çalıştı.
Beşiktaş, yakaladığı birkaç pozisyonu "gollük" hale getirmeyi bile beceremedi, Egemen ile Bruno Alves'te eridi. Sadece 81'de Demba Ba'nın şutunun kaleyi bulması da bu beceriksizliğini yeterince anlatmıyor mu?
Beşiktaş öyle de, Fenerbahçe farklı mıydı? Kesinlikle değildi.
Golü atan, kazanan Fenerbahçe ama futbol skalasındaki yeri, Beşiktaş'tan farklı bir yerde değildi.
Ama kazanan haklıdır. Hele bu kazanmaya vesile olan tribünlerin haklılığı, "Moussa Sow" diye kendilerini yırtmalarının haklılığı görülmedi mi?