İşimiz yargı dağıtmak değil... İşimiz, doğruyu bulmak, kural-kaideyi savunmak... Nasıl yanlışa, "yanlış" diyebiliyorsak, doğruyu bulma adına yapılacak "yanlış"a da yanlış demek boynumuzun borcu...

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk'un Kasımpaşa maçında hakemlere yaptığı gider, sosyal medyada en çok gündeme gelen konu oldu. "Bu penaltıyı verirsen burada bir daha maç yönetemezsin" demesini savunmak, bırakın bizi, kendisinin bile cesaret edemeyeceği bir durum... Yine hocanın ifadesine göre, hakeme değil, kendi kendine mırıldanmış!

Haberin Devamı

Peki bu raporlara yansımış mı?

Umarım öyledir. Ancak orta hakem bunu duysa, ihraç ederdi, dördüncü hakem ya da yardımcı hakem bunu işitse, kırmızı kart göstermesi için hakemi davet ederdi. Demek ki, hakem (görevini ihmal etmediyse) raporlarında bu yok.

Tek rapor kalıyor, temsilci... "Temsilci raporuna ne gerek var ki, görüntülerle sabit" diyenleriniz olabilir. İşte orada, "dur" demek gerekir.

Futbol Disiplin Talimatı çok açık... 75. maddenin ikinci fıkrası der ki; "Sözlü olarak gerçekleştirilen disiplin ihlallerinde, resmi yayıncı kuruluş görüntüleri, izleyen kişiler tarafından ihlal olarak algılanacak tarzda söz için de delil olarak kabul edilebilir." AIncak devamı var ki, burası çok önemli; "VAR sisteminin uygulandığı müsabakalarda bu madde hükmü uygulanmaz."

Yani!.. Yanisi şu, Okan Buruk'a "görüntüden" ceza veremezsiniz. Eğer bu görüntü "yayıncı kuruluş"un değilse hiç veremezsiniz. Durum bu kadar basit...