Fabian Torres

Fabian Torres

spor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray’ın hafta içinde Trabzonspor karşısında kaybettiği iki puanda seyircinin önemli payı vardı. Şampiyonluk için sahaya çıkan takımın taraftarı nerede diye sorgulamıştım. Beşiktaş önünde gördüm ki, daha ilk dakikalardan itibaren çılgınca destek veren taraftar var. Destek öylesine kuvvetliydi ki, Galatasaray maçın başlama düdüğü ile ağırlığı koydu.
Karşılaşma oldukça tempolu başladı. Beşiktaş ideal 11’i ile sahadaydı. Böyle olunca açık futbol kaçınılmazdı. Buna son Fenerbahçe galibiyeti de eklenince aklımdan gollü bir mücadele geçti. İlk gol Galatasaray’dan gelmesine rağmen Beşiktaş hırsını elden bırakmadı ve beraberlik pozisyonları da buldu. Ancak değerlendiremeyince, Galatasaray ikinci golle soyunma odalarına “Beşiktaş’ı yendik” havasıyla gitti.
İkinci yarı Kartal’ın kontrolünde başladı. Topa daha fazla sahip olan Kartal’dı. Bu hakimiyet üzerine Galatasaray rakip sahada sadece Elmander’i bıraktı. Bunda biraz da Beşiktaş’ın forvet hattını daha da ileri çekmesinin rolü oldu. Ama her defansında boşluklar bıraktı. Bu durum kontroatak futboluna dönen Galatasaray’ın işine yaradı. Elmander, Cenk ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirse, maç biterdi. Kartal daha da cesaretlendi ve 60. dakikadan itibaren rakibini sahasına kilitledi. Özellikle Quaresma’nın sağdan bindirmeleri ve iştahlı futbolu, farki ikinci yarının ilk çeyreğinde bile kapatabilirdi. Ancak üst üste goller ile adeta bir mucize gerçekleşti. Yine de Beşiktaş bu skoru hak etmişti.
Fenerbahçe’nin, Trabzon’da elde ettiği galibiyet son hafta için büyük moral oldu. Galatasaray’a bu beraberlik ne kadar yarasa da, Kadıköy’de Fenerbahçe bir adım önde olacak.
Aslanlar bu şampiyonluğu kaybederlerse, suçu kendilerinde aramalılar. Kendi evlerinde ayaklarına kadar gelen şampiyonluğu iki kez teptiler. Önce Fenerbahçe’yi, sonra Beşiktaş’ı ellerinden kaçırdılar.