Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe Trabzon’da “Zincirleme kaza” gibi bir yenilgi aldı ama bir tek Pereira kazayı yara almadan atlattı!..
Savunma garantisi Kim Jae iki sarı kartla atıldı 23’de takımı on kişi bıraktı. Altay barajı yanlış kurdurdu topu içeri aldı Trabzonspor’a beraberliği hediye etti. Szalai kale önünde Cornelius’a künde atıp penaltı yaratarak Trabzonspor’a “fark” yolunu açtı.
En iyi yeri savunması ve kalesi çöktü Fenerbahçe’nin. Üstelik kazaya karışanlar arasında sarı kart adaleti olmayan hakem de vardı.
Yani faturayı Pereira’ya kesmek imkansız.
İşe iyi yönden bakarsanız, hiç mücadeleden kopmadı Fenerbahçe o kadar.
Tempolu, hızlı ve keyifli başlayan maçın daha ikinci dakikasında Novak bir Trabzonspor golünü çeldi, üçüncü dakikasında Fenerbahçe’nin erken golü geldi. Ferdi’den başlayıp, Mesut’un ceza alanına soktuğu topa Valencia’dan sonra son vuran Rossi’ydi.
Santrfor görevini yorgun ve gergin Valencia’ya vererek şaşırtan, savunmanın sağına Novak, Gustavo’nun yanına Crespo’yu koyarak, Mesut’un özgürlük alanını genişletmek isteyen Pereira’nın Fenerbahçe’si Osayi ve Ferdi’nin savunmaya katkılarıyla arkada güvenliydi ama Corneilus ve Siopis’i kulübede saklayan Abdullah Avcı sanki sahaya fark atmaya çıkmıştı.
Hele 13 ve 23’de gördüğü iki sarı kartla -ki, birincisi açık sarıydı- oyun dışı kalan Fenerbahçe savunmasının bel kemiği Kim’den sonra… On kişi kalan Fenerbahçe’de Gustavo savunmaya, orta saha üstünlüğü Trabzonspor’a geçti ve 25’de kazandıkları serbest vuruş beraberlik golünü getirdi.
Ama nasıl?
İğne deliğinden top geçiren sahanın yıldızı Bakasetas serbest vuruş kullanıyor, Altay barajın arkasına yatan Osayi’nin kapadığı alanı ölçüp biçmeden ters direğe geçip bekliyor… Osayi’nin kafasını sıyıran Bakasetas’ın yerden şutuna zor yetişen Altay topu içeri alıyor. Fenerbahçe tam anlamıyla “teknik arıza” sonucu yiyor beraberlik golünü. Başrolde Altay.
Artık Fenerbahçe açısından maçın ayarı kaçmıştı ama on kişilik Fenerbahçe, üstelik baraj ve kaleci hatasıyla gol yedikten sonra saygı duyulacak bir mücadele verdi.
Sadece mücadele de değil… İlk yarı oynamaya devam etti Fenerbahçe. Bir taraftan Trabzonspor’u ceza alanına sokmayıp bir taraftan rakip kaleye gitti. İlk yarının son dakikalarında Trabzonspor’un bir gol şansı daha oldu ama o da uzaktan çekilen şutu Altay çeldikten sonra yaşanan karamboldü.
İlk devreyi berabere tamamlayan on kişilik Fenerbahçe’den sonra ikinci devre sakatlıklar yüzünden Trabzonspor’un oyun planları değişti. Nwakaeme ve Peres sakatlık yüzünden, Denswil hoca tercihinden değişti, Yusuf, Trondsen ve Dorukan girdi. Özellikle Yusuf ev sahibinin kanadını hareketlendirdi.
Pereira karşı hamle olarak artık sahada tartışmalara girmeye başlayan Valencia ile Serdar Dursun’u değiştirdi. Ancak dakikalar ilerledikçe eksik futbolcunun performansını aralarında paylaşmak zorunda olan Fenerbahçe’de yorgunluk belirtileri başladı. Tam savunmaya döndü. Serdar Dursun’a hemen hiç iş düşmedi.
Trabzonspor baskılı oynuyordu ama pozisyonları sonlandıramıyordu. Abdullah Avcı son değişiklik haklarını kullanarak Cornelius ile Siopis ile bu eksiği düzeltmeyi umduğunda maçın bitmesine yirmi dakika vardı. Ancak Cornelius uzun süre çerçeveyi bulamadı.
Pereira, beraberliği kurtarmak için Tisserand’ı alıp Rossi’yi çıkardı ve Gustavo’yu orta sahadaki yerine çekti. Kendisinden mucizeler beklense de golün pasını verip bir şutu da Uğurcan’da kalarak işini yapan ve 75 dakika oynayan Mesut ile Sosa’yı değiştirdi. Ne Fenerbahçe’nin savunması değişti ne de Trabzonspor’un baskısı. Son on dakikaya Dorukan’ın direkten dönen kafası ile geçidi.
82’de ise Szalai’nin kale önünde Cornelius’a kündesi ve hakemin penaltı kararı vardı. Bakasetas’ın penaltısını Altay ayakta izledi.
Hemen ardından üçüncü gol…
Pereira’yı da sinirlendiren net bir yenilgi ama Fenerbahçe açısından zincirleme kaza gibiydi.