18 yaşındaki bir futbolcusunu neredeyse 1 milyara yerkürenin en güçlü ve en karizmatik kulübü Real Madrid’e yollayan Fenerbahçe Başkanı’nın yapabileceği en son şey, o topçunun kulüple, taraftarın o topçu ile bağlarını yıpratan sözler sarf etmesidir.
İnanılacak gibi değil… Sayın Ali Koç nasıl “Arda kalmak istemiyor” diyebilir?
Bunun meali “silin Arda’yı gönlünüzden” değil de nedir?
Niye silsinler?.. Kaldığı sürece gözlere ve gönüllere ziyafet çekmiş ve yerine bir servet bırakıp çekip gitmiş Arda. Bu ülkenin insanlarını, özellikle Fenerbahçeli olanlarını gururlandıracak okyanuslara yelken açmış.
Neyin nesidir Arda’nın Fenerbahçe kimliğini buruşturmaya çalışmak?
Keşke “herkes” onun gibi olsa!
Fenerbahçe’yi kahreden Fenerbahçe aşıkları o kadar çok ki!..
Üstelik kolay kolay gitmiyorlar.
Ayrıca kimi kime şikayet ediyorsunuz?..
Arda’nın kalmak istemediği Fenerbahçe’den siz sorumlu değil misiniz?
Tamam…
Sizin planlarınızda Arda’nın transfer ücreti ile rahatlarken artık köprüden önce son çıkış haline gelmiş yeni sezonda, Arda’nın performansı ve aurasından yaralanmak olabilir.
Lakin Arda’nın da Real Madrid’in de planları vardır ve yapılacak tek şey saygı duymaktır. Beğenmeseniz bile yüreğinize taş basıp makul ve mantıklı bir uğurlamadır Fenerbahçe gibi kadim bir devin en tepesindeki koltuğu emanet almış bir insana düşen.
“Hem yumurtalarım kırılmasın hem de omlet yiyeyim” tarzı, ergenliği henüz geride bırakmış Arda’ya bile yakışmaz değil mi?