Ne mutlu Fenerbahçe’ye ki, başkanlıkta “en’el hak” demiş Aziz Yıldırım efsanesinin karşısına bir sanayi devi ailenin Fenerbahçe aşığı genç ve zeki evladı Ali Koç’u koyacak kadar birikimi, güçlü yapısı, sağlam mayası var...
Abartmıyorum!.. Böyle adayları Barcelona da tek geçer başına taç yapar, Real Madrid de.
İyi de...
Üzerinde yaşadığımız şu mavi gezegenin atmosferini soluyan ve futbol aşkını/sevgisini/ilgisini “Sarı-Lacivert” tanımlayan bir sporsever, önce ne bekler Fenerbahçe’den?..
Kadim kulübün “fıtratında” var olan şampiyonluk değil mi?
Bu bir alışveriş veya ilişkinin sağlıklı sürmesi için baskı, ön koşul, zorlama değil... Gönlünün zirvesindekini, başta futbol her branşta zirvede görmek istemekten daha doğal ne olabilir?
Peki... Şampiyonluk denilen eşsiz haz ve doyum duygusuna nasıl/neyle ulaşılır? “Alet edevat” olarak ne gereklidir?
Başta sağlam takım, iyi hoca ile her halde!
Öbür gün seçim var Fenerbahçe’de...
Farklı hesaplar içindeki bir avuç insanı ayırın, şu gezegende nefes alan tüm Sarı-Lacivertlilerin “ilk” ve pek çoğunun “tek” talebini hayata geçirecek yönetim seçilecek...
Bırakın isimlerin üzerine çatılmış, ön anlaşmalar yapılmış şampiyonluk projelerini, ilk ve muhtemelen tek talebini takip eden Fenerbahçeli, herhangi bir “ipucu” duyabildi mi şampiyonluğun olmazsa olmazı sağlam takım/iyi hoca hakkında?
Hayır.
Çünkü “özel durumu” var Fenerbahçe’nin.
Yakın geçmişte yaşadığı feci kumpasın maddi manevi yaraları henüz kapanmadı. Hatta lekesi bile silinmedi hukuken.
Herkes biliyor ki, bugün sorun yaşanıyorsa milat orası. Kumpastan iki gün sonra 1 milyar 800 bin dolarlık değeri 1/3 azalmış kulübün. Bir yıl sonra altıda bire düşmüş, hâlâ oralarda salınıyor.
İşte Aziz Yıldırım’a yirmi senenin yetmeme sebebi de budur, Ali Koç’un dünya kulüplerini inceleyip yeni bir açılım arama sebebi de...
Her ikisi de “kaynak” vaat ediyor aslında.
Önce para...
Para bulunacak ki, Fenerbahçe yıllar önceki mali yapıya ulaşıp “şimdi atlattım kumpası” diyebilsin, asli hedefine odaklanabilsin.
O yüzden “alfabe”den başlıyor adaylar. Paradan!..
Ali Koç’unki, kişisel hesabı ile geniş çevre ve bağlantılarından.
Aziz Yıldırım’ınki, kumpası kuran, göz yuman veya kumpasa inanıp Fenerbahçe’nin yolunu tıkayanlardan.
Evet... Fenerbahçe Genel Kurulu, aslında başkanla birlikte kaynağın “yöntemini” seçecek hafta sonu.
Hangi yöntemin iyi olduğuna gelince:
Bence, Aziz Yıldırım tarzı; “hesaplaşma”...
Çünkü artıları var.
Birincisi “kanı yerde kalmayacak” Fenerbahçe’nin.
Sadece kendinden sökülüp alınanları ele geçirmek ve mali yapıyı düzeltmekle bitmeyecek iş, bu mücadelede kenetlenme günlerinin muhteşem atmosferini soluyacak.
Diyeceksiniz ki, başkan kim olsa aynı işi yapamaz mı!
Fenerbahçeli yapar...
Ama “damdan düşmüş Fenerbahçeli” daha iyi yapar!
İdeali nedir biliyor musunuz?
Aziz Yıldırım “son dönemle” şu kumpasa son noktayı koyarken, Ali Koç vaatlerini devreye sokar ve üç yıl sonraki başkanlığına kusursuz Fenerbahçe hazırlamaya el atar. Alnı ak, sırtı pek çöpsüz üzüm Fenerbahçe’ye başkan olduğunda, aklındaki dünya takımını hiç zorlanmadan yaratır.
Tabi, karar oy sahiplerinin.