Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cadde dile geldi, “adalet” istedi... Sayı belli değil... Muhtemelen çeyrek milyon Fenerbahçeli.
Günlük çıkarlarımıza göre sağından/solundan baksak da, politikamıza göre küçültmeye veya abartmaya çalışsak da tarihi bir olaydır bu.
Gelecek nesillerin tarih kitaplarından (veya hafıza kartlarından) okuyacağı bir olay.
Neden mi?
“Talep” yüzünden.
***
Kulüp forması giymişler ama kupa falan istemiyor yürüyenler...
Federasyon’a baskı yapmıyor,
UEFA’yı kınamıyor.
Hakemden falan da şikayet etmiyor.
Adalet istiyorlar.
Türkiye ve Fenerbahçe için.
Vay be... Demek ki, bu ülkede çok ciddi adalet sorunları var.
***
“Adalet talebi” öyle bir şey ki, kimse itiraz edemez. Çünkü içinde “biz suçluysak bizi cezalandırın” da var.
Ama adil olun!..
Onun polisi, bunun savcısı bitsin.
Telefonu dinleyip, sızdırıp, cümle aleme rezil etmek devri kapansın.
Ölene kadar tutukluluk, kodese tıkıp sonra belge aramak, insanların özgürlüğü üzerinden toplum mühendisliği yapmak, bu kadar ucuz olmasın.
Ali İsmail Korkmaz cinayete kurban gitmişse, katili cezasını bulsun.
Uyar mı?
Uyması gerek... İtiraz etmek için “fanatik” olmak yetmez, çıldırmış olmak lazım.
***
Yürüyüşün tarihe geçmesi için ikinci bir neden söyleyeyim şimdi:
Bir spor kulübü, kitleleri toplumsal sorunlar için nasıl harekete geçirebileceğini gösterdi.
Toplumsal sorunlar içinde “siyaset sınırlarına” giren varsa, onu araya sokanlar sorumlu.
Madem ki, ileri demokrasi, insanlar beğenmediğine yüksek sesle itiraz edecek tabi.
***
Çarşı denedi, Fenerbahçe’ye nasip oldu.
Ne demek bu?
Demokratik bir baskı unsuru artık Fenerbahçe.
Organize bir güç.
“Örgüt”e mi girer, “Demokrasiye” mi öğreneceğiz bakalım!
Ama “kalabalık” oldukları kesin.
Kararı millet verirse, millet Cadde’de, adalet istiyor işte.
***
Bir anlamda, toplumların narkozu “Fado-Fiesta-Futbol”un iflasıdır bu.
Fado ile fiestayı bilmem ama futbol ile oyalananların, hiç de saf ve apolitik olmadığı çıktı ortaya.
Top meraklılarının, topa kafa atmaktan zihinsel bulanıklık yaşadığı safsata...
Taraftar dediğin cin gibi.
Ne istediğini de biliyor, nasıl isteneceğini de.
Şimdi bu olayı getirip “Aziz Yıldırım’ı kurtarmak”, “Şikeden aklanmak”, “Ezeli rakiplere galebe çalmak” gibi sıradan çıkarlara yamamak, memleketi ve Fenerbahçe’yi “hiç anlamamak” manasına gelir ki, adalet isteyen kitleleri üzer, anlamayanları çok daha fazla üzer.
Ben kişisel olarak takdir ve teşekkürlerimi sunuyorum Fenerbahçe’ye.
Tarihe geçtiler.

Haberin Devamı

Şenol Güneş de gelmiyorsa...

Haberin Devamı

Trabzonspor’dan “Şapkadan tavşan çıkaramazsan bedelini ödersin” diyerek giden Mustafa Akçay’ın yerine düşünülen Şenol Güneş, teklifi kibarca reddetti.
Gerekçesi Çin ekibi Beijing Guoan’dan yıllık 2 milyon Euro’luk bir başka teklif.
“Şapkadan tavşan çıkarmaktan” çekinmiş olmasın?
Güldürmeyin beni.
Normal koşullarda Şenol Güneş Çin’de yıllık 5 milyon Euro’ya çalışırken Trabzonspor’dan “sana ihtiyacımız var” mesajı gelse, o gün eşyasını toplar uçağa binip Trabzon’a uçar.
Demek ki, ortada “normal dışı koşullar” var!
Nedir onlar?
Artık siz karar verin; başkanın tarzı mıdır, takımın durumu mudur, Trabzonspor’un kupa için kavga çıkarıp altından çekilen hukuk halısıyla ortada kalması mıdır bilemem.
Ama Şenol Güneş şu devirde Trabzonspor’a gelmiyorsa, başkan Hacıosmanoğlu futbolun her türlü yetki ve sorumluluğunu ona teslim etmeye hazırken gelmiyorsa, Şenol Hoca’ya göre “sorun” daha yukarda olmalı değil mi?
Hacıosmanoğlu keşke “beni değiştirme yetkisini de sana veriyorum” deseydi!.

Haberin Devamı

Yeter be Emre!

Yahu Emre, böyle bir günde yapma bari... Yüz binlerce Fenerbahçeli “adalet” peşinde yürümüş, Türkiye’nin yüz akı olmuş; akşam maçta sen rakip kulübeye sövüyorsun.
Adalet mi bu?
İlk vukuatın olsa neyse...
Kafa, kol, hepsi sende... Irkçılıktan sanıklığın bile var. Küfür, tehdit gırla.
Bela mısın ya?..
Nerede oynasan oranın imajını bozuyorsun kardeşim.
Biliyorum, bu yaştan sonra düzelmezsin.
Lakin devir eski devir değil, dayandığın ağaçlar fırtınaya kapıldı kökleri zorlanıyor.
Dayanan sırtları değil kendini kurtarmaya çalışıyor.
Artık “dokunulmaz” değilsin, bilesin.
* Bu arada tribünden ana avrat küfür eden Caner’e de yazıklar olsun. Kendisine ana avrat küfür edenleri nasıl kınayacağız şimdi? Açık söyleyeyim, futbolun kaymağını yiyip yedikleri kaba tüküren bu futbolcuları aklı başında ve düzgün futbolcu arkadaşları protesto etmeli asıl. Çünkü kamuoyunda “futbolcu algısını” yerle bir ediyorlar.