Bugün bayram... İşçinin ve emekçinin bayramı. Benim de tabi...
Acayip mutluyum. Çok çok umutluyum.
Ama bana bakmayın, her gün bayram bana!
Memleket teyakkuz durumunda.
Sadece sınıfsal, ekonomik veya siyasi gerekçelerle değil; bizde bayramlar, “bayramın öznesine eziyet” şeklinde sıra dışı bir kariyer yapmıştır ve her sene-i devriyede bu kariyeri rencide etmeyecek önlemler alınır!
Kurban bayramını acemi kasapların dizinde idrak eden günahsız yaratıklardan başlayın, 23 nisanlarda güneş veya yağmur altında dikilen, devlet makamlarına oturmak zorunda bırakılan çocuklara kadar gidin.
Cumhuriyet’in sorgulanmadığı bir Cumhuriyet bayramı gördünüz mü şu yüzyılda?
Adı bayramla anılan kim/ne varsa burnundan getirilmesi normaldir bu coğrafyada.
Bugün sıra işçi ve emekçilerin.
Bakalım emek mi kutsanacak, bariyer, biber gazı ve acil servisler mi bayram yapacak?
Şimdiden kutlarım.
***
Sadece bayramlar mı kutlamayı beceremediğimiz?..
Geçiniz...
Şampiyonluktan ne haber?
Eskiden kurşunlar uçuşurdu futbol bayramlarında, bu sefer bir hafta önceye aldık sağa sola mermi sıkmayı.
Artık klasik hale gelen sokak kavgalarını tabi bırakmadık. Ama bir de yenilik ekledik kutlamalara:
Yağma!..
Bu arada, Bağdat Caddesi’ndeki Galatasaray mağazasını yağmalayan, yakan, yıkan ve içine eden değerli vatandaşlarımızı “hırsız” kimliklerinden dolayı kutlar, teşekkürlerimi sunarım!
***
Hırsıza teşekkür edilir mi?..
Ben ederim...
Geçmişte bir hırsıza daha minnetlerimi ifade etmiştim ki, kendisi evimi soyan adamdı.
Soygundan sonra güçbela arzı endam edip parmak izi falan alacaklarına “eviniz sigortalı mı” türünden imalı, şeytani ya da saçma sorular soran polislere karşılık, evi soyan hırsızımız kapıyı açmakta kullandığı şahane bir tornavidayı bırakıp gitmişti.
Sağlam, ithal malı bir tornavida.
Bükemediğimiz vida çıktığında, yirmi yıldır kullanıyoruz o tornavidayı.
Şayet işe yaramışsa hırsız da teşekkürü hak eder.
Umarım bir gün “hırsız bayramı” da ihdas edilir ve onların da burunlarından gelir fitil fitil.
***
Bağdat Caddesi yağmacılarının “hırsız” kimlikleri de çok işe yaradı vesselam...
İyi ki, sabıkalılar.
İyi ki, Galatasaray ürünlerinin hepsini yakmamış, kaldırıp evlerinde stoklamışlar.
Ya gerçekten “taraftar” kimlikli çıksalardı?
Ya o pisliği “hırsızlık niyetini” gizlemek için değil de “rakipten nefret” içgüdüsüyle yapsalardı?
Hiçbir hırsızın çalamayacağı bir şeyi; “gençliğimizi” çalmış olmazlar mıydı o zaman? Taraftarlık denilen kimliği pespayeliğe mahkum etmezler miydi?
Madem ki, meslekleri “hırsız”...
Eksik olmasınlar.
***
Evet bugün bayram. Kısa kesmekte fayda var. Kutlamayı bilmesek de gün sonuna kadar nefesimiz lazım bize.
Kutlu olsun işçilerimize, emekçilerimize.