İnsan zamanla yontulur, incelir ya... Volkan Demirel tam tersine.
Gittikçe kabalaşıyor!
Söylem ve eylemlerindeki kabalıktan bahsetmiyorum Volkan beyefendinin... Allah’ı var, o konuda çok istikrarlıdır kendisi. Dün neyse bugün aynı.
Benim söylediğim sık sık tevessül ettiği “cambaza bak” operasyonlarındaki kabalığı... “Kör kör gözüne” yapıyor artık yapacağını...
Evet... Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’in Trabzonspor derbisi ardından rakip takımın istatistikçisine kafayı takmasını ve “özür dilemezse gidip otobüsten alacağını” açıklamasını, Fenerbahçe’yi yönetenlerin de içinde olduğu çok kaba bir “cambaza bak” operasyonu olarak değerlendiriyorum ben.
Yönetimin “azmettiren ile sevinerek kabullenen” arasındaki çizginin bir yerinde durduğuna inanıyorum... Da, tam yerini bilemiyorum. Aksi halde Fenerbahçe ikinci başkanı hapşırır gibi anında refleks gösterip “Volkan’ın arkasında olduğunu” açıklamaz, Başkan Ali Koç ayaküstü “adet yerini bulsun” uyarısıyla geçiştirmezdi olayı.
Kolay mı?.. Sayın Koç’a muhtemelen seçim kazandıran ve başkan olduktan sonra da titizlikle uygulayıp takdir gördüğü “barışçıl yönetim” düsturunun altına dinamit koydu Volkan. Daha yeni yeni düzelen Fenerbahçe-Trabzonspor ilişkilerini sıfırlayacak bir iş yaptı. Şayet kendi karar vermişse, kişisel inisiyatifini kullanmışsa, affı çok zor bir vaka.
Küçük ihtimal ama direktif almayıp “doğaçlama” yaptıysa bile Fenerbahçe’nin acıklı halini biraz olsun perdelediği, gündemi kaydırdığı için onaylanmış olmalı Fenerbahçe’yi yönetenler tarafından. Ki, bu da Fenerbahçe için “Aziz Yıldırım devrinin karikatürü” bir süreç anlamına gelir!.
Evet karikatür... Çünkü o zaman da medet umulurdu kamuoyunun gözlerini cambaza çevirmekten. O zaman da Volkan Demirel’in kişiliğine güvenilirdi bu tip işler için. Lakin biraz daha rafineydi operasyonlar.
Şimdi kabalaştı.
Volkan Demirel’in kabalaştığı kesin de... Fenerbahçe Volkan hakkındaki tasarruflarıyla ortaya koyacak “azmettiren ile sevinerek
kabullenen” arasındaki yerini.
Kurtuluş yok bu olaydan. Ya kulübü yönetme yetisini kaybetti Fenerbahçe yönetimi... Ki, sadece emeklilik çağındaki kaleci tarafından bir günde ters yüz edilen stratejiler değil, yasak alanda basın açıklaması yaptırılıp ağır bir ceza alması beklenen Sadık da bu duruma ek delildir...
Ya da geçmiş yirmi yılın karikatürü bir dönem başlıyor kadim kulüpte.
Özür dileriz Josef!..
Devre arası Alanyaspor’a imza atarken “tam da ailemle birlikte yaşayacağım bir kent” demişti Çek santrafor Josef Sural.
Bayılmıştı Alanya’ya. Çevre ve yaşam alanı için titizlenmesi doğaldı tabi. Avrupa’nın göbeğindeki mücevher taşlarından Prag’dan bavulunu alıp gidemezdi her yere.
Hatası buydu işte!
Güneş, deniz, peyzaj güzel de... İnsanımızın yaşama verdiği değeri, kurallara uymada ciddiyetini, iş disiplinini iyice incelemesi gerekirdi.
Bedeli ağır oldu... Son model, deri koltuklu, modern teknoloji örneği VİP minibüsün sürücü koltuğuna adeta pijamalarını giyip oturan ve direksiyon başında mışıl mışıl uyuyan iki “alaturka kaptan” vatandaşımızın marifetiyle, ailesiyle birlikte yaşamak istediği Alanya yolunda yaşamını yitirdi.
Biz alışkınız böyle hiç uğruna kaybedilen hayatlara ama Josef Sural’a yazık oldu.
Ben, 2,5 aylık bebeği de dahil tüm ailesinden, kardeşinden, eşinden, anasından babasından ülkem ve vatandaşlarım adına özür diliyorum;
Josef ışıklar içinde uyusun demeden önce.
Yaralı Alanyasporlular’a geçmiş olsun, Alanyaspor’un başı sağ olsun.
Size de yazıklar olsun direksiyonu yastık sananlar.