Evet... Trabzonspor maçında egoistliğinin zirvesindeydi Talisca.
Sebebi onunla Tanrı arasında ama muhtemelen Quaresma ile örtülü bir rekabet yaşıyor takımın “birinci yıldızlığı” yarışında.
“Hazır Quaresma yokken bir iki gol daha atıp fırsatı değerlendireyim” demiş olmalı... Onun ortalarını/paslarını böyle harcayamazdı Trabzon maçında Quaresma oynasaydı.
Aslında “takım içi rekabet” büyük amacın önüne geçmedikçe faydalı ve gereklidir.
Ancak… Kendi golü için takımın golüne engel olacak kadar göz karartacak düzeydeyse, kimseye faydası olmayacağı gibi çıngar bile çıkarır.
* * *
Talisca’nın “ben merkezci motivasyonu” biraz gri dursa da soyunma odasında ona ilk hesap soranın Caner olması, sebep-sonuç açısından siyah ve beyaz kadar nettir…
Birinci sebep o sırada Şenol Güneş’in soyunma odasında değil tribünde olması!..
Neden yok “otorite”?..
Sinkaf cezası.
Çok mu göreceğiz şimdi oğlu yaşındaki adamların itişmesini?
İkincisi Caner’in ayarlarıyla oynanmış olması!
İlkini Şenol Hoca kendisi, ikincisini Mahmut Uslu yaptı.
* * *
Beşiktaş’ın “cezalı hoca” dezavantajını katlamak amacıyla derbi sonrası mikrofonlar önüne gelmesinin ve ceza gerektirecek açıklamalarda bulunmasının bir hikmeti varmış demek ki, Mahmut Bey’in.
Ve futbolcu egolarını hesaplayıp kaosu kolaylaştırmak amacıyla Caner’in alarm düğmesine basması nafile çaba değilmiş.
Uslu, elbette Caner’i en iyi tanıyan yöneticilerin başında geliyordu ve Caner’in yumuşak karnını çok iyi biliyordu. “Beşiktaş taraftarına aşırı sevgi gösterisi” gibi sudan bir bahaneyle doğrudan kimyasına müdahale ederken sonuçları tahmin ediyordu.
Maksat Caner’i mahvetmek değildi elbet…
Caner üzerinden yürüyerek şampiyonluk yarışındaki en önemli rakibin ahengini bozmaktı.
Başardı mı?
Sonuna kadar.
* * *
Gerçi Beşiktaş’ı yönetenler oltaya atlamadı ama futbolcuların aynı basireti gösterdiği söylenemez.
Boğaz sıkan Gökhan’a, sandalye tekmeleyen Negredo’ya, birbirine giren Talisca’ya, Caner’e ve en önemlisi ilk defa “bırakıp gitmek” kelimelerini cümle içinde kullanan Şenol Güneş’e bakınca, sayın Mahmut Uslu’nun nasıl usta bir “stratejist” olduğu ortaya çıkar.
Sakın kimse “sinirlendi ağzından kaçtı” falan demesin Mahmut Bey için. Zekasına ve tecrübesine hakaret etmesinler.
Sayın Uslu ne umduysa ona kavuştu; hedefi tam 12’den vurdu.
* * *
Bu demek değildir ki, Caner’i sinir tellerinden kontrbas yapmasını, Fikret Orman’a laf atmasını makul/mantıklı ve etik bulmalıyız sayın Uslu’nun.
Ben sadece zekasına/tecrübesine şapka çıkarıyorum.
Yapılanın iyiliği veya kötülüğünden ayrı olarak proje ve uygulamadaki titizliğin hakkını vermek gerek.
Düşünün; aslında hırsızdan başka bir şey olmayan hayal kahramanı Arsen Lüpen bile yetenekleri ve aklı sayesinde okurlar ile izleyiciler açısından sevilip takdir edilmez mi?
* * *
Artık Beşiktaş düşünecek...
Çünkü bir yandan futbolcuların hırsını, motivasyonunu koruyup bir yandan tansiyonu düşürmek zor iştir. En azından rakibin kimyasını bozmaktan daha zor.