Maçın 2. dakikasında durup düşünseniz, Fenerbahçe’ye “piyango vurdu” derdiniz...
Başlama düdüğünün yankıları sürerken Egemen’in golüyle maça 1-0 galip başlamış bir Fenerbahçe var ortada. Rakibi ligin dibinden Erciyesspor ve asları da Kayseri’de.
Sanki hediye!..
Lakin siz bu hesapları yaparken 6. dakikada beraberlik geliyor ve antrenman boksörü yerine koyulan Erciyes koskoca 45 dakika Fenerbahçe’ye kök söktürüyor.
Fenerbahçe, Kadıköy’de kontrataktan gol arayacak hale geliyor. Erciyes’in biraz şansı olsa 10. dakika 2, 20. dakika 3 yapar gollerini.
Neden?
Birincisi Erciyes kazanmaya gelmiş “beraberliğin yasak” sayıldığı bu maçı. İkincisi, aynı şey Fenerbahçe için de geçerli ama telaş olarak dışa vuruluyor.
Üçüncüsü ise... Fenerbahçe tam da Erciyes’in niyetine göre takım yapmış... Savunmanın önünde Topal ile Selçuk. Ortada topu tutamıyor Fenerbahçe. Hırçın ve hızlı rakip hücum ettikçe alan genişliyor. Giden dönemiyor. Diego’nun desteklediği üç forvet var ama posizyonu yok...
Balıkesir maçının dramatik bir versiyonu yaşanıyor ilk yarı. Aslında tam Emre’nin maçı. Hatta Emenike bile lazım Fenerbahçe’ye.
O kadar çaresiz yani!
Somut örnek gerekiyorsa ilk yarının son dakikalarında soyunma odasına 1-1 gitmek istemeyen ve bastıran takım Erciyes diyelim, anlayın.
İkinci yarıya her zaman olduğu gibi hataları düzelterek başlıyor İsmail Kartal. Topu tutabilmek, alışılan pas oyununa dönebilmek ve en önemlisi rakibin hızını kesmek için Kuyt ve Selçuk’un yerine Meireles ile Alper’i alıyor.
Volkan’ın “kabul günü” biraz uzun sürüp bu maça kadar sarkmış olsa da işe yarıyor. Kartal’ın sorunu bu... Doğruyu buluyor ama geç kalıyor. Güya rakibe göre değil kendi oyununu oynayan Fenerbahçe, 46. dakikada rakibe göre takım kuruyor yeniden...
Mecburen!
Aynı koşullar sürerse Fenerbahçe şampiyonluk iddiasını Kadıköy’de lig sonuncusunun ayakları altına serecek yoksa.
Lakin bir kere rakibe özgüveni vermişler, geri alamıyor Fenerbahçeliler! Enini boyunu daraltamıyor maçın. Önde basan, bire bir mücadeleden galip çıkan Erciyesliler.
Seyirci gergin, tırnaklar bitip sıra parmaklara geliyor ve Fenerbahçe son üçte birde ağırlığını koysa da her an gol yeme tehlikesiyle karşı karşıya.
Hatta bir gollerini de hakem yiyor iyi mi? Son on dakika zirve yapıyor drama... Bir şampiyonluk şansı herkesin gözleri önünde ve hiç beklenmedik şekilde kanatlanıp uçuyor.
Futbol meleklerini küstürmüş Fenerbahçe ne yapsa topu kaleye yollayamıyor. Yollasa Erciyes kalecisi Gökhan devleşiyor. Hakem bir yandan “ihale bana kalmasın” diye Fenerbahçe lehine düdük çalarken bir yandan da 90’da Diego’ya yapılan penaltıyı vermiyor.
Ve son düdük...
Bize de Fenerbahçe taraftarının futbolcular ve teknik heyet için gönlünden geçeni yazmak kalıyor:
“Yazıklar olsun hepinize”!