Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş açısından ne kadar değerli, sıra dışı, özel bir zafer ise Fenerbahçe için o denli feci, tarihi, yıkıcı bir hezimettir dünkü derbi.
Mazeretsiz, kaytarmasız, futbolcuları, teknik kadrosu ve yönetimi ile birlikte tükenişi ve bu sezonu kapatışıdır.
Yenilenin, hatta berabere kalanın aynı zamanda sezonu kaybedeceği bir derbi olunca endişe, korku baskın çıktı, maç futbolsuz başladı… Sık sık oyun durdu; öyle ki ilk çeyrekte toplasanız beş dakika futbol oynanmadı. Sahadaki aksiyonlar sadece faulle sınırlı kaldı.
Fenerbahçe biraz daha baskın gördüyse sebebi Şenol Güneş’ten sadece “önde basın, arkaya top atın” taktiği almış gibi oynayan Beşiktaş’ın bu iki eylemi de hakkıyla yapa- mamasıydı. Sebeplerden ilki çok etkisiz bir 45 dakika oynayan Ghezzal’dı ki, ikinci yarıda yerini Maxim’e bıraktı.
Jorge Jesus, kadroyu yaparken Arda’yı ilk kez bir derbide onbire koyup, Zajc-Crespo- İrfan Can kenarda otururken Mert Hakan’ı orta sahaya, etkisiz santrafor Pedro’yu Valencia’nın yanına koyarak yeni eleştiri alanları açmıştı.
Ancak, Arda ve Mert Hakan özelinde eleştiriler haksızdı…
Bir kere Mert Hakan bir takım için derbide gereken futbolcuların ilk sırasındaydı, çünkü skora itiraz eden, takım ruhunu diri tutan, tribünler ile bağ kuran adamdı ama çökmüş takımı kim kurtarabilirdi ki?.
Arda’ya gelince…
Al da at diye Valencia’ya gollük pas vererek başladı… Sonra ceza yayı önünden gollük serbest vuruş aldı, kendisi üstten az farkla dışarı yolladı. İlk yarım saatte Fenerbahçe’nin kaleyi bulan tek şutunu attı ki, biraz zayıftı ve Mert’te kaldı. Fenerbahçe’nin duran toplarını kullandı. İlk yarıda topla birlikte Beşiktaş ceza sahasını enlemesine geçerken dördüncü çalımında penaltı aldı ve Valencia Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi. İkinci yarı başladığında Valencia’ya attığı pasla durdurmak isteyen Welington kırmızı kart görüp rakip 10 kişi kaldı, Fenerbahçe ikinci penaltısını kazandı ama Valencia aynı köşeden fantezi yapmak isterken dışarı attı.
Daha ne yapsın Arda?
Aslında bu kaçan penaltı maçın kırılma anıydı. Beşiktaş ikinci yarıda 10 kişi kaldı ama maçın başından beri zaten 10 kişi oynuyordu Fenerbahçe. Pedro yine yok hükmündeydi. Osayi hiç gününde değildi. Sağda harikalar yaratan Ferdi solda tam verimli değildi ve Osayi çıkınca sağdaki yerine geçti. Ancak Valencia’nın atamadığı penaltı adeta şoka sokmuştu Fenerbahçe’yi. Hemen ardından iki yüzde yüzlük Beşiktaş golüne Altay engel olmasa fark artardı. Orta saha düşmüş, kanat bekler geri dönemez olmuş, stoperler arabalı vapur gibi ağır kalmıştı Beşiktaş sürat motorları karşısında.Çünkü Şenol Hoca Redmond’ı Amir’in yerine almış, maçın başından beri oyuna bir katkısı gözükmeyen Cenk, Redmond ile müthiş bir uyum yakalamıştı. Şenol Güneş’in başta işe yaramayan “arkaya top, önde baskı” taktiği eksik takımla saat gibi çalışmaya başlamıştı.
Redmond’ın katkısı ve Güneş’in hamlesiydi maçı Fenerbahçe’den alıp Beşiktaş’a veren. 10 kişilik Beşiktaş’a kısa sürede iki gol yazdı bu ikili. Eksik Beşiktaş mağlup durumdan galibiyete yükseldi şampiyon adayı Fenerbahçe’nin evi Kadıköy’de. Tabi Fenerbahçe defansının Cenk’e kafa vurması için adeta izin vermesi üzerine.
Baktı ki Fenerbahçe stoperleri dökülüyor, sonunda Redmond pas bile vermedi Cenk’e; kendisi gidip iki asistten sonra golünü attı. O kadar acizdi Fenerbahçe savunması. Peki ne yaptı Jesus ile yardımcısı? Zaten sahada hiç olmayan Pedro’yu kenara aldı. Ardından klasik oyuncu değişiklikleri… Emre Mor, Zajc, Serdar Dursun ve İrfan Can maçın son çeyreğinde oyunu çevirecek!.. Geçiniz.
Aboubakar’ın dördüncü Beşiktaş golüne engel olmalılardı önce. Uzatmada İrfan Can Fenerbahçe’nin ikinci golünü attığında ıslıklayan tribünler Fenerbahçelinin ruh hali ve Fenerbahçe’nin gideceği yerin en iyi işareti ne yazık ki.