Muhtemelen şampiyonu belirleyecek Galatasaray- Başakşehir maçından önce Başakşehir teknik direktörü Abdullah Avcı’nın ağır bir “Arda Turan sorunu” yaşadığı doğrudur.
Oynatsa bir türlü, oynatmasa bir türlü!
Zaten konu bağlamında “tek doğru” da budur!..
Yoksa...
Avcı’nın Ali Sami Yen tribünlerinin olası tepkisinden çekindiği, Galatasaray taraftarının rakip formalı Arda Turan’ı istemediği falan tümüyle palavra...
Başakşehir’in Hocası, Arda Turan’ı kadroyu alıp almama kararını vermek için kafa patlatıyorsa bunun sebebi tribün baskısı değil Arda Turan’ın formudur.
Ne oynadı ki, Arda bugüne kadar Başakşehir’de? Hangi maçı çevirdi?
Arda oynamasa Galatasaray tribünleri baskı yapmayacak mı Başakşehir’e? Seyircinin dikkatini takım üstünden çekip Arda’ya odaklamak belki de daha iyi.
Ama Arda işe yaradığı takdirde.
Yarar mı? Muhtemelen hayır.
Ama Galatasaray maçı gibi hayati bir karşılaşmada da forma giyemeyecekse, niye aldınız diye sorarlar adama.
Başakşehir bir şirket. Arda’ya yatırım yapmış. Amacı Arda adıyla biraz taraftar toplamak, Arda’yı parlatmak ve zamanı gelince satmak olmalı değil mi?
Belki de şampiyonluk getirecek Galatasaray maçından daha uygun ortam olur mu bu plan için? Yine de oynayamıyorsa bu sefer dönüp Abdullah Avcı’ya sorarlar; Barcelona futbolcusunu nasıl bu hale getirdin diye değil mi?
Keşke Arda Başakşehir’in futboluna katkı yapsa da Galatasaray tribünleri bağırıp çağırsa.
Peki Galatasaray taraftarının Arda Turan’a “otomatik” tepkisi neden?
Galatasaray yerine Başakşehir’i tercih ettiği için mi?
Hayır... Galatasaray Arda’yı almak için kılını bile kıpırdatmadı ki, zamanında. Hani “gel” dersin gelmez... Vefasızlık yapar anlarım. Öyle bir şey yok ortada.
O zaman Pazar günü rakip olarak forma giymesin de o müthiş formuyla Galatasaray’ın mağlubiyetine sebep olmasın diye bastırıyorlar desen; o da mümkün değil.
Çok iyi biliyorlar Arda’nın ancak yerine oynadığı adam kadar başarılı olabileceğini. O da, “izin verirlerse”... Yok, tribünler Arda’yı hedef alırsa, bir kişi eksik oynar Başakşehir.
Sonuçta, Galatasaray’ın başarısı için iplerin kendi ellerinde olacağı bir duruma neden engel oluyorlar?
Galatasaray’dan yetişmiş futbol tarihimizin en kariyerli futbolcusuna niye tepki koyuyorlar o zaman?
Birincisi, Arda haddini aşıp Galatasaray tarihindeki en kariyerli teknik adamla maraza çıkardığı için.
Vefasızlıktan, ağabey-kardeş ilişkisine kadar toplumun pek çok değerini tırmalayan meseleyi, sadece futbol parantezinde değerlendirmesini bekleyemezsiniz toplumdan.
İkincisi... Sevimli, cana yakın, müthiş yetenekli Arda’dan futbol tarihimizin en itici tiplerinden birini yarattığından.
Yine mi hatırlatalım babası yaşında basın mensubuna saldırma, ona buna küfürler etme hadisesini?
Yani, Galatasaray taraftarları Galatasaray’a gelmesini neden istemedilerse, aynı sebepten Ali Sami Yen’de rakip formayla da olsa görmek istemiyorlar Arda’yı.
Biz zamanında “bari özür dile” falan diyorduk da daha çok havaya giriyor ve reddediyor, ısrarımızı “Fatih Terim’den taraf olmak” şeklinde yorumluyordu ya...
Aslında Arda Turan’ı savunmak için debeleniyorduk.
Biliyorduk ki, futbol denilen ve tüm alış-verişlerin “sevgi” ile yapıldığı meslekte, istediğin kadar allame-i cihan ol, “sevimsiz” hale gelirsen hayatın tatsızlaşır, zorlaşır.
Olmadı...
Barcelona oksijeni fazla geldi başını döndürdü.
Bu sefer yazdık... “Madem ki, olayların küllenmesini zamana ve hafızamıza bırakıyorsun, hiç olmazsa Türkiye’ye bir sene daha dönme” dedik. Bırak da unutalım!
O da olmadı. Paranın yüzü tatlı geldi.
Şimdi, Galatasaray’dan yetişmiş futbol tarihimizin en kariyerli futbolcusu Galatasaray Stadı’na nasıl çıkar diye düşünüp kafa patlatıyoruz!
Arda kendi yarattığı krizleri kötü yönetip üstüne bir de formsuz olmasaydı, Başakşehir’e borcunu ödemez, Türk Telekom Ali Sami Yen’e alkışlarla misafir olmaz, yeni sezonda ev sahibi pozisyonuna geçmez miydi?
Sorun Galatasaray taraftarında değil, Arda’da...
Keskin sirke küpüne zarar.
Sirke çok keskin, küp koskocamansa zarar sezonlar boyu sürüyor işte.