“Made in Terim” damgalı zaferlere aşinayız hepimiz… İster sahada ister akıl oyunlarında Fatih Terim adı varsa, sıra dışı işler bekleriz ve büyük olasılıkla beklentimizde yanılmayız.
Hele söz konusu olan düello, çatışma, galebe çalma ise…
Kaybettiği veya pes ettiği pek görülmemiştir Terim’in.
Nitekim, geçtiğimiz sezon itibarıyla “hiyerarşiye” aldırmadı, “işverendir” falan demedi; Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’e odaklandı Fatih Hoca…
Allahı var; Başkan da kendisi kaşındı.
Yine sabırlı, uzun soluklu bir mücadele sergilendi ve son nokta… Fatih Hoca “övünmesi gereken bir sonuç aldı”!
“Eseri ortada”!
Ben demiyorum; bu tespiti mağlup olan Mustafa Cengiz yaptı.
Mealen “bitirdin beni” diyor Terim’e.
Yalan değil!
Duygu, empati alır başını giderse, insaniyet tatile çıkarsa, Terim’in istatistiklerine “kesin bir zafer” olarak yazılacaktır bu galibiyet.
Lakin, yakından gözlüksüz bakınca “galip tarafı da fena halde yıpratan” üstelik “hiçbir getirisi olmayan” bir zaferdi bu.
Uğruna savaşılandan tutun mücadelenin yapıldığı zeminden habitata kadar her şeye zarar veren, hatta geleceği bile enfekte eden bir zafer.
Tipik “Pirus zaferi”.
Neden mi?
Bir kere Başkan Cengiz’in “özel durumu” sebebiyle her hatırlandığında ağızda mayhoş bir tat, yürekte ince bir sızı eşlik edecektir kelimelere.
Eli kolu bağlı, damarı kataterli, zaten bırakmış bir başkanı alaşağı etmek sırıtacaktır Fatih Terim’in “zafer kariyerinde”.
İkincisi, müstakbel Galatasaray Başkanının da midesini ağrıtacaktır. Çünkü başkanla hoca arasındaki mücadelede onlar da taraftır. Üstelik talip oldukları makama karşı Hoca’nın yanında…
Bitmedi…
Galatasaray’a yeni seçilecek başkan Terim’le birlikte yürüdükçe, yakın geçmişteki Terim zaferine farklı manalar yüklenecektir. Her adayın seçim vaadi olarak deklare ettiği “Terim ile birlikte çalışma isteği” kamuoyunda Hoca’nın madalyası değil kamçısı olarak algılanırken, olay operasyon, saygı korku sayılacaktır.
Yeni Başkan Terim’in ayaklarına kırmızı halılar serse bir türlü, soğuk davransa bir türlü. Ayar tutturamayacaktır.
“Başkan yemek” güç göstergesidir ama “hazmı” zordur.
Ne yapalım?.. Film değil ki bu geri saralım.
Olan olmuştur.
Asıl bundan sonrası önemlidir.
Çünkü Fatih Terim bir hocadan çok fazlasıdır Galatasaray için.
İşte tam da bu sebepten önümüzdeki sezon Terim’siz bir Galatasaray bekliyorum ben.
Terim’in zekasından sual olmaz.
Soğukkanlı bir durum tespiti ve hasar raporu incelemesi ardından Galatasaray’da yeni bir hikaye yazmak üzere dinlenmeye, yenilenmeye çekileceğini sanıyor ve umuyorum Terim’in.
Çünkü “çok ağır” bir zafer kazandı.
Pirus zaferi.