Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kalemini aile ferdi gibi korumaya çalışan bordrolu bir basın emekçisi olarak, Fatih Terim’in üç haneli milyonlara yaklaşan Milli Takım ücreti hakkında ahkam kesmek ne kadar doğrudur bilemem ama... O para küresel futbol ekonomisi gereği “illaki” federasyon kasasından çıkacaksa, Hans’ın, Lui’nin, İvan’ın yerine Terim’e gitmesini yeğlerim ben.
Veya Mustafa’ya, Şenol’a, Abdullah’a...
O yüzden işi paraya getirip Fatih Terim’e bel altından çakmak isteyenler, önce Dünya’nın sayılı teknik direktörlerinden birini benim bordro ile çalışmaya ikna edecekler, sonra geçtiğimiz dönem için tüyü bitmemiş yetimin hakkından bahsedecekler.
Ha... “Ben futbol denilen popüler kültürün sıradan insanları sömürdüğünü düşünüyorum ve temelden karşıyım” dersiniz; saygıyla eğilirim önünüzde.
“Futbol en pahalı uyuşturucudur” dersiniz; eyvallah...
Tartışılır.
İşinize gelince futbolu seviyorsunuz, sonuna kadar kullanıyorsunuz...
Milli gururdan falan bahsediyorsunuz.
Dünya ile at başı gitmesi istiyorsunuz.
Bir tek kulübün sadece sağ bekine aynı sürede aynı paraların harcanmasına ses etmiyorsunuz; aynı pozisyonda kim olsa verilecek parayı “yetim hakkı” ajitasyonuna çevirip Terim’i dar gelirli insan kalabalıklarının önüne atıyorsunuz.
“Hata yaptı” dersiniz anlarım.
“Başaramadı” dersiniz, hak bile verebilirim...
O pozisyon için üç aşağı beş yukarı- kasadan çıkması Allah’ın emri haline gelmiş Euro’ları göze sokarak Terim’e itibar kumpası kurmak ne demek?
Bu iş buram buram operasyon kokuyor.

Haberin Devamı

Gelelim Terim’in vedasına...
Evet... Bence de sebep, “Arda, kebapçı ve Rüştü”dür.
Ama bu arkadaşlarla tartışmasının skandala dönmesi, pişmanlığı veya bıkkınlığı değil...
Fatih Terim tartışmayı da sever marazayı da.
Bu kavgalarda “Milli Takım teknik direktörlüğü ve Türkiye Futbol Direktörlüğü” apoletlerinin omuzlarından tutmasına, eline kelepçe, ayağına pranga, diline kilit olmasına dayanamadığı için gitti Terim.
Kendi deyimi ile “düne kadar önünde ceket ilikleyenlerin” kabadayılıklarına yeteri kadar karşılık veremediğini düşünerek gitti.
Yani tartışmalar bitmedi, asıl şimdi başladı.
Sürecektir emin olun.

Haberin Devamı

Doğru mudur?.. Hayır.
Lakin Terim, bu ülke futboluna mutlulukların en büyüğünü yaşattığı günler de dahil, tüm bunların bütünüdür.
Öyle bir fenomendir ki, “itibarının zedelenmesi gerekiyorsa” onu da kendisi yapar kebapçıya dalarak... Ücretini “astronomik” diye gözümüze sokanlara gerek yoktur.
Bu saatten sonra “şurayı düzelt, burayı değiştir” demek hem ayıptır hem de işe yaramaz.
Herkes muhasebesini yapar, toplar, çıkarır; beğenen beğenir, beğenmeyen siler...
Ancak beğenmeyenleri çoğaltmak için “bir ton da para aldı” diye itibar cellatlığına girişmek, futbol bağlamında konuşurken futbolun ekonomisinden habersiz olmak değilse, art niyetli bir iştir.
İçimizden çıkan değerleri harcamaktaki hoyratlığımızdan ve şehvetimizden bahsetmiyorum bile.