Galatasaray’ın ne ilk mağlubiyetidir bu, ne de son olacaktır. Avrupa’ya krampon sürdüğü sürece Real Madrid’e de yenilir Barcelona’ya da, hiç ummadık takımlara da...
Misak-ı Milli sınırlarında da öyle.
Futbol böyle...
Normaldir.
“Anormal” olan Galatasaray’ın bunu nasıl göğüslediğidir.
Aslında “nasıl çarşafa dolandığı” demek lazım ya; neyse...
***
Nereden anlıyoruz Galatasaray’ın “panik” içinde olduğunu?
En yetkili ağızdan.
Bakınız ne diyor Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Şükrü Ergün:
“Fatih Terim döneminde de bu sonuçları aldık, o sonuçlara bakın. Fatih hoca ile ilk maçtan ayrılana kadar aldığımız sonuçlarda ortada. Çok parlak bir dönemden çok kara bir döneme geçiş yaptık diye bir şey söyleyemeyiz”.
Kimya bozulmuş vesselam.
***
Koskoca kulüp “Fatih Terim kompleksi” ile kıvranıp duruyor işte.
“Yalvarma” ile “ön kesme” arası cümleler kuruyor basın sözcüsü; “Sakın Fatih Terim daha iyiydi demeyin de ne derseniz deyin” mealinde.
Yahu kompleks sahibi olacaktınız, niye yolları ayırdınız Terim’le...
Yolları ayırdınız, niye hâlâ aklınız onda, ölçünüz o.
Ondan mı çekiniyorsunuz size gönül vermiş milyonlardan mı?
“Ne oluyoruz” mu önemli sizin için, “kimse Terim’i özlemesin” mi?
Korku sorumluluklarınızı unutturdu mu?
***
Hepimiz biliyoruz “Terim kopleksi”nin sebeplerini...
Başkan Aysal bir riske girdi, makul ve mantıklı olan dışında davrandı, Terim’e el salladı.
Makul ve mantıklı işlerin bile felaketle sonuçlandığı futbolda matematikle izah etmek gerekirse “riskin karesi”ne koydu fişlerini.
“Yüksek ihtimal” yaşama geçmekle kalmadı, tersine para basanları iflas ettirmek üzere intikam alıyor sanki.
Bocalıyor Galatasaray.
Her takım bocalar.
Lakin Başkan marifetiyle olunca ve işin içinde Fatih Terim adı varsa, Galatasaray’ın bocalaması bir başka oluyor... Her şeyden önce taraftar affetmiyor ki, bir futbol kulübünü yönetenler için yolun sonu anlamına gelir bu.
***
Evet, taraftar affetmiyor...
Hadi Florya’ya gidip futbolcuların kulağını çeken Galatasaraylılar “alaturka”...
Peki Avrupalı Galatasaraylılara ne demeli?
“Bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese”.
“Sabrımız taşıyor adam gibi oynayın”.
“Ruhsuz futbolcu istemiyoruz”...
Bunlar Real Madrid maçında tribün mesajları.
***
Galatasaray kaosu aşar mı?..
Yanıt Juventus maçında.
Futbolda “kurumsallık”, “hiyerarşi” falan iyi de... İş geldi bir maçın skor tabelasına dayandı işte.
Normaldir!
Çünkü futbolu evrensel bir popüler kültür enstrümanı haline getiren, “bir yanının her şeye müsait” olması, bazen mantık ve tahminlere sığmaması, en küçük futbol tasarrufunun bile dev dönüşlerle karşılık bulmasıdır.
Kısaca “heyecan” diyoruz buna.
Heyecanlanma sırası sayın Ünal Aysal ve Yönetim Kurulu’nda.