Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şu muazzam Fenerbahçe taraftarı ve sahada kaldığı sürece muazzam oynayan Valbuena ile Kadıköy’de kaybedecek hali yoktu Fenerbahçe’nin her halde!..
Ersun Yanal’ın ilginç hamleleri bile engel olamazdı böylesine katmerli ve muhteşem gücün karşısında.
Bu sezonun geleneğini sürdürüp en avantajlı dakikalarında biraz sallansa da ayakta kaldı ve kazandı Fenerbahçe.
Söylemesi ayıp, düşme hattından uzaklaştı.
Maçın kırılma noktası, alışılmadık şekilde erken ve henüz dördüncü dakikadaydı... “Kaza” mıdır “ceza” mıdır bilinmez, Rizespor’un ilk atağı Melnjak’ın dokunuşuyla Fenerbahçe’yi 1-0 mağlup duruma düşürdü.
Kadıköy... Tıka basa tribünler... Ve maçın başında gol yiyen Fener...
Evet... Bu bir kırılma noktasıydı ve kırılıp bir an önce geride kalan Fenerbahçe’nin “mağlup duruma düşmeden galip gelmeyi özlememek” gibi tuhaf alışkanlığıydı!
Artık Fenerbahçe’nin önünde tepki vereceği, azmini sahaya koyacağı koskoca bir 86 dakika vardı.
Ne kadarını mı değerlendirdi? Yarısından azını!
Tabi golden sonra Kadıköy’e önde oynamak gol aramak niyetiyle gelmiş Rizespor’un galibiyeti korumak için içgüdüsel olarak geriye yaslanması Fenerbahçe’nin işini kolaylaştırdı.
Ardından Fenerbahçe’de Valbuena futbolu başladı... Hangi kanada gitse onu saat gibi çalıştıran, sevgilisi gibi topun peşinden ayrılmayan Fransız, Fenerbahçe’nin kazanma isteğini kamçılayanların başındaydı. İkinci bir isim gerekirse Mehmet Topal’ı söylemek lazım.
Serdar Aziz’in attığı beraberlik golünden sonra, ilk devrenin kesin hakimi Fenerbahçe’ydi ve maçın ilk yarısı tamamlanmadan beş dakika önce Rizespor’un başına “en kötüsü” geldi...
Önce Soldado’nun galibiyet golü, ardından Moroziuk’un kırmızı kartı...
Soyunma odasına mağlup ve eksik giden Rizespor’u ikinci yarıya Nakoulma’sız ve Saadane’li çıkardı Okan hoca. Yani hücumdan bir kişi alıp savunma ve orta sahayı güçlendirmek istedi. Dizilişi 4-4-1 yaptı. Ve işin bittiğini sananlar fena halde yanıldı!
Okan Buruk hamlesinin ne kadar doğru olduğu eksik oynamasına rağmen orta sahaya hakim olan Rizespor’un 56. dakikada yine Melnjak ile beraberliği yakalamasıyla anlaşıldı.
İkinci devrenin en az yarısında hangi takımın eksik olduğu bile belli değildi sahada... Golün öncesi ve sonrasında Rizespor’un tehlikeli atakları gol olmadıysa, şansına şükretmeli Fenerbahçe... Çünkü sahada adeta durarak ve rakibe uzak oynamaya başlamıştı ev sahibi.
Ersun Yanal’ın beraberlik golüne yanıtı ilginçti... Zajc-Ayew değişikliği... Bir “tık” daha “eksildi” Fenerbahçe orta sahası. Rize baskısı bir”tık” daha arttı.
Neyse ki, on dakika sonra -aslında Zajc’ın yerine girmesi gereken- Mehmet Ekici’yi tükenmiş Valbuena’nın yerine alarak hatasını düzeltmeye çalıştı Ersun Hoca.
Toparlanan Fenerbahçe karşısında Rizespor’un direnci her türlü Fenerbahçe planını engelledi, düğümü çözmek futbol kurallarına kaldı!
Birkaç heves, arzu, talepten sonra 80. dakikada iki hakemin VAR konsültasyonu sonunda beklediği penaltısına kavuştu Fenerbahçe. Aslında penaltıda... “İzlemedi demesinler” endişesi var artık VAR’da.
Fenerbahçe nihayet gelip duruma geçti.
Kadıköy’de... Tıka basa muhteşem tribünler önünde... Valbuena şaheseriyle... Rakip on kişi kalmışken... Penaltı golüyle.
Ayıptır söylemesi düşme hattından çıktı ya...
“Bravo” derken bile mahcup oluyor insan.