Beşiktaş derbiye yanlış başladı... “Başladığı gibi bitirse” bugün medyanın vurucu timi kartal avına çıkmıştı... Ama çeyrek saatte hatasını anladı, yirminci dakikada bir daha tekrarlamamak üzere yanlıştan geri döndü. Beşiktaş’ın hocası ve futbolcular.
Eski, bildiğimiz takım oldular. Rakip de dahil alkış. Takdir, tebrik hepsini söke söke aldılar sevenden sevmeyenden.
“Hata” insani bir olay... Mühim olan ısrar etmemek.
Madem öyle, şimdi hatadan dönme sırası Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’da!
Çünkü sayın Orman da derbiye yanlış kapıdan girdi.
Öyle “benim açımdan” falan kategorisine sığıştırılamayacak, sübjektif değerlendirmelerin ötesinde, bariz, net, apaçık bir yanlış girişti...
Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman’ın ağzından çıkmayan “ölüm kalım maçı” lafını önce söylenmiş kabul etti, sonra eleştirdi ve rakip takım hocasının “ağzının payını verdi” derbi arifesi.
En hafifinden küçümseyerek, aslında aşağılayarak “sana mı kaldı bunu söylemek” dedi!..
Kalmamıştı... O da söylememişti zaten.
Peki... Ne olacak şimdi?
Yakıştı mı “iftira” niteliğindeki bu yakıştırma ile üzerine suçlama, aşağılama “Beşiktaş duruşuna”?
Bakın; bu coğrafyada kulüp başkanı seçilen kişi “kulübün çıkarları için her şeyi, ama her şeyi yapacağına dair” yemin etmiş sayılır! Ondan sonrası başkanın sütüne kalmıştır. O “her şeye” neler dahildir, bilinmez.
Ve başkanın yaptıkları kulübe, şampiyonluğa, maça ucundan kenarından biraz fayda sağlamışsa, ne etik alakadar eder kitleleri ne hak ne hukuk. Ayıplanmaz kutlanır başkan.
Ancak Beşiktaş’ın genlerindeki Süleyman Seba’dan nasiplenmiş, feyz almış, onun talebelerinden Fikret Orman’ın bugüne kadarki eylemleri, söylemleri, yaklaşımları, futbolumuzdaki “en yaygın ve en yanlış kanıyı” söküp atacak, yolumuzu aydınlatacak çoban ateşi gibiydi.
Belki sık sık dile getirmiyorduk ama yüreğimizin bir kenarında takdir vardı. Umut vardı. Bulaşıcı olmasını diliyorduk.
Hatta, Beşiktaşlı olmayanların da Beşiktaş’a saygı duymasını sağlayan unsurların en başında geliyordu muhtemelen.
O yüzden... Herhangi bir başkan için “derbi stratejisi” olarak mazur görülecek “Fikret Orman yanlışı” yılların emeği ile inşa edilmiş “duruşu” zedelediği, “Seba referansını” katlettiği, onun da ötesinden bir takım umutlarımızı rencide ettiği için çok ama çok önemli.
Beşiktaş’ın derbiye titrek ve şaşkın başlamasını, derbideki Beşiktaş kaynaklı çirkin yakıştırmaları, Mehmet Topal’ın yaralanan kafasını, Başkan Fikret Orman’ın derbi arifesindeki keskin sirkeliğine bağlamak, o hataları/terbiyesizlikleri yapanları mazur görmek anlamına gelebilir diye özenle kaçınıyorum ama aklına gelmiyor değil insanın.
Tahminleri geçelim net olana gelelim... Ortada söylemediği bir cümle yüzünden başkan Orman tarafından tahkir edilmiş Aykut Kocaman var.
Beşiktaş derbinin başlangıcındaki hatasını düzeltip nasıl kazanmışsa, lige odaklanma yanlışından dönüp nasıl şampiyonluk konvoyuna katılmışsa, Başkan Fikret Orman da hatasını düzeltip kendi şık çizgisine dönmeli, Beşiktaş’ı yeniden Seba kulvarına sokmalıdır bir an önce.
Yapmazsa ne mi olur?
Sayın Orman bir daha içinde “duruş” kelimesi geçen bir cümle kurduğunda, zihinlerdeki “iftira” kelimesi de tetiklenir, o kadar.