“Sözde değil özde” eylemlere, söylemlere, duruş ve yaklaşımlara öylesine hasrettik ki!.. “Olamaz” gibi geliyordu epeydir!
Pek çok doğru dürüst işten kuşku duyuyorduk haklı olarak/istemeden. Satır araları okuma, art niyet arama, çıkar ve reklam koklama uzmanı olmuştuk.
Kırk yılda bir belgeli, getirisiz, yağcılık ve popülizm lekesi bulunmayan bir tanesine rastlayınca, vaha görmüş bedevi gibi ne kadar susuz kaldığımızı anlıyorduk; kana kana içmeye çalışıyorduk.
Hele futbolda...
Ama “beleş tepenin” adı Şehitler Tepesi olduğundan beri her şey farklı...
İçimize bastırdığımız insanlığımız/kardeşliğimiz/empatimiz bayraklaştı, dalgalandı, yüceldi o tepeye dikildi.
Deli, art niyetli veya hain olmayan her vatandaşımız maddi manevi yara sarma eylemine gönüllü şimdi.
Hepsine saygılar...
Lakin her toplumsal olayda olduğu gibi bu insani yüceliş yarışımızın liderleri var:
Futboldaki Beşiktaş.
Hiçbir kulübün, takımın, taraftarın ve dahi federasyonun elinden/gönlünden geleni küçümsemek haddimizi değil...
Fakat Beşiktaş’ın “acil müdahaleyi aşan” iki özel dokunuşu var ki, sadece yara sarmakla kalmıyor geleceğe de miras olarak “kardeşlik” bırakıyor... Har vurup harman mı savururlar, kıymetini bilirler mi zaman gösterir; bize düşen bu güzellikleri öne çıkarıp altını çizmektir sadece.
Birincisi kupa maçında yaşananlar.
“Gelirini şehit ailelerine bıraktı” falan demeyeceğim. Bir ilkokul öğrencisinin yolladığı harçlık da Beşiktaş’ın biletlerden topladığı 850 bin lira kadar önemli ve kutsal...
Beşiktaş’ın farkı, o maça “herkesi” davet etmesi...
Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Trabzonsporlu, Bursasporlu ve pek çok kulüp kimlikli vatandaşlarımızın da kendi formalarını giyip Arena’da ağlarla çevrili/polisle sınırlı bölgelerde değil yan yana oturması.
Bizimki gibi futbolun fanatizm tarlasından hasat edildiği bir ülkede görülmüş duyulmuş iş değildir ve yürek kalitemizin ispatı olarak tarihi değerdedir.
İkincisinin güzelliği, birinci şıkkın “sözde değil özde” yapıldığını belgelemesi.
Okudunuz mutlaka artık “ustalar” kategorisinde olan sevgili kardeşim Serdar Sarıdağ’ın haberini:
Beşiktaş Kulübü, bir milyondan fazla takipçisi olan “12numara.org” isimli Fenerbahçe sitesi hakkında mahkemeden çıkarttığı “kapatma kararını” “uygulatmamayı” tercih etti.
Sebebi, Şehitler Tepesi’ndeki katliamdan sonra Fenerbahçelilerin Beşiktaş’a uzattığı dostluk eli.
Benim kafam yetmedi!.. Siz herhangi bir “çıkar” bulabiliyor musunuz bu tavırda.
Piar desen, böyle mi olur, “acılı günlerde nerede bu Fenerbahçe yöneticileri” falan diye bağırıp beş mislisini yapmak varken.
Rekabetin yanındaki düşmanlığı kovup yerine kardeşliği oturtma eylemi değil de nedir bu? Beşiktaş ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi’nin “acılarda hatırlayıp küllenince unutulmaması gerekir bugünkü dayanışma” dileğine alt yapı değil de nedir?
Bravo...“Efendilik” böyle yapılır. Ayakta alkışlamak gerekir.
Not: İster Beşiktaş’ın rakiplerine karşı tutumundan etkilendi deyin, isterseniz yaşadığımız günlerin rekabeti unutturacak hüznüne verin, ezeli ve ebedi Milliyet’li olarak Fanatik Gazetesi’nin dünkü gelirlerini şehit ailelerine bağışlamasını da alkışlıyorum ben.