İnsanoğlu’nun zaaflarını, riyalarını, açgözlülüğünü apaçık itiraf edip başka hiçbir yoruma gerek bırakmadan kamuoyuna ilan eden eylemlerin kılavuzsuz görünen köyüdür “tesislerin değiştirilen isimleri”...
Yağcılıktan inkâra giden sevimsiz yolun parke taşları gibidir bunlar.
Futboldaki son örneği Şükrü Saracoğlu ismidir.
***
Özel bir hayranlığım veya hısım/akrabalığım yoktur kendisi ile... Lakin o öldüyse, vefa da mı öldü? Rahmetli Şükrü Saracoğlu mu tutturdu “o stada benim adımı vereceksiniz” diye.
Kendiniz uygun görmüş yazmışsınız.
Peki o ismi silince rahmetliyi aşağılayacağınızın farkında mısınız?
Hadi stat yeniden yapılmış olsa falan bir derece.
Kimin ne hakkı olabilir ölmüş bir devlet adamını önce yüceltip sonra ıskartaya çıkartmaya?
HHH
Bir de kulplar takılmakta:
“Saracoğlu adından azınlıklar rencide oluyor”.
Biz çoğunluk olduk da ne oldu?.. Biz de binlerce şeyden rencide oluyoruz bu memlekette doğduğumuzdan beri. Herkesi memnun edecek çareler henüz icat edilmedi.
Maksat para.
Efendim zaman değişmiş, o ismin değeri milyonlarca Euro olmuş...
Benim dediğim ve üzülüp uyardığım da aynen bu zaten!
***
Manevi yönünü, sevgi duygusunu, dostluğu, sporu, anıları, para ile takas yapa yapa adeta “plastik huni fabrikası gündelikçiliği” ile yönetilen ve sonunda aç gözlülük yüzünden “kafası kesilecek altın yumurtlayan kaz akıbetini” bekleyen futbola ait hesapları doğru yapmak gerekir.
Sata sata kazanılan kaynaklar, tıpkı milyonlarca yılda oluşan doğayı yüz yılda katleden insanoğlunun macerası gibi “astarı yüzünden pahalı” bir ticaret hezimeti haline gelip, onarılması için sırtından kazanılandan çoğu gerekebilir.
Tesislerin isim değişikliği futbolda gidilen yönün parke taşlarından biridir ve Fenerbahçe takılmak üzeredir o taşa.
Herkes mi yapıyor?
Su-i misal emsal olmaz.
Göçebe Kartal
Beşiktaş da stat sorunuyla uğraşan büyük kulüplerimizden biri ama onun derdi farklı.
Yapmayın, etmeyin dedik dinletemedik...
Kasımpaşa stadında oynamaya karar vermişlerdi, “mal sahibi” ile ilk maçta “kapı dışarı” hale geldiler.
Fırsatı değerlendirip “saha kapattırma rekortmeni” sorunlu seyircisinden kurtulmak için “Anadolu Statları”ndan bahsediyorlar ama olmaz.
Dayanışma için, kardeşlik için, halkla ilişkiler için olur; ihtiyaçtan olmaz.
Neyi var yani Olimpiyat Stadı’nın?.. Saha tribüne uzak da sahaya inmesi mi zor olacak?
Arena sigorta istemez!
Bir çift laf da Galatasaray’ın Arena’sına!..
Doğal afetlere, depreme karşı sigorta yaptırmamış gıcır stadını Galatasaray.
Fark etmez!..
İşini bilir kadim kulübümüz. Yıkılırsa yenisini yaptırırlar Devlet’e!
Şaka bir yana, transfer sezonunda çok açılmasın Galatasaray, o çatıyı yaptıracak çünkü.