Asla gerçeği gibi olmasa da.. Asla tokluk duygusu yaratmasa da… Hafifçe silkinmesi, sahaya biraz akıl koyması, futbolcuların biraz özverisi bile yetiyor sahadaki takımın “Fenerbahçe hissi” vermesi, bıkkın milyonların tek gözünü aralaması için.
İyi oynamadan, her şeyden biraz yapıp hiçbirini tam yapmadan kotarılan ve Kasımpaşa ile noktalanan üç maçlık seriye bile razı Fenerbahçeli.
Başka ne yapabilir ki?
İlk düdükle birlikte her iki kalede pozisyonlarla başlayan keyifli ve tempolu maçın ilk devresini tam ortadan ikiye ayırdı takımların performansı… Yarısı Fenerbahçe’nin, diğer yarısı Kasımpaşa’nındı.
Daha doğrusu Kasımpaşa ile kaleci Altay arasında oynandı ilk devrenin son 20 dakikası. Geri kalan süreyi ve maçı Fenerbahçe galip bitirse de daha sonra hiçbir süreçte baskın taraf olamadı zaten.
Dikine oynayan, pes etmeyen, çok iyi çıkan, sert ve hızlı ev sahibi Kasımpaşa’nın tek zaafı savunmasıydı ve bunu altıncı dakikada değerlendirdi Fenerbahçe. Rossi’nin asistine Zaj’ın muhteşem ayak içi kalecinin uzanamayacağı köşeyi buldu ve Fenerbahçe öne geçti.
Golden sonra adım adım oyunu ele geçirmesini süreci vardı Kasımpaşa’nın… İki altı numara gibi oynayan Crespo ve Zajc’ın sahip çıkamadığı orta sahaya, sağ çizgide oynayan Arda’nın fark yaratamayan futbolu, Berisha’nın klasik hale gelen ya tamamlanmayan ya kaçan pozisyonları, İrfan Can’ın önde top tutmak yerine arkada orta sahaya yardım etmeye çalışması, bayrağı Kasımpaşa’ya verdi.
Özellikle Osayi’nin kanadını kullanarak hücum eden Kasımpaşa hem Osayi’nin hücuma katılmasına engel oldu hem de ileride Arda’yı yalnız bırakıp Fenerbahçe’nin önde çoğalma girişimlerini başlamadan durdurdu.
Oysa Fenerbahçe ancak Kasımpaşa’nın hücum ederken arkada bıraktığı boşluklarda pozisyon yaratıp yeni gol veya goller bularak durdurabilirdi rakibini.
Olmayınca giderek mahkum bir oyun sergiledi Fenerbahçe ve Altay sayesinde ilk devreyi önde bitirdi.
Fenerbahçe’nin ilgi odağı Arda’ya gelince… Onun tipindeki futbolcular gibi o da takımı topa sahipken ve rakibe yüklenirken ayırt edilen futbol sergiliyor. Sonuçta, Mesut Özil’in genç “klonu” olarak değerlendirilen Arda’yı “korumak” iyice pişene kadar parlayabileceği maçların adamı yapmak ve özgüvenini sürekli ayakta tutmaya çalışmak olmalı. Kasımpaşa maçı hiç de uygun değildi Arda’ya.
Zaten ikinci devrede Arda’yı ve yerine Serdar Dursun veya Valencia ilk on birde çıksa muhtemelen Fenerbahçe’ye artı iki gol yazılabilecek Berisha’yı çıkardı, Mert Hakan ve Serdar Dursun’u sahaya sürdü İsmail Kartal. Biri orta sahayı sağlamlaştırmak için diğeri, maçın ilk yarım saatindeki gibi pozisyonlar bulunursa gole çevirebilecek bir adam olsun diye yapılmış geç ama doğru hamleydi.
Hemen ardından Muleka’nın kafası ile skor eşitlense de Mert Hakan- Serdar Dursun ikilisi Rossi’nin de katılımıyla enerjisi düşmüş Fenerbahçe’yi hareketlendirdi. Ardından rakip ceza sahasında iş yapsın diye İrfan Can-Pelkas değişikliği geldi. Sahada bitmiş Zajc ile Valencia değişikliği ancak 87. dakikadaydı.
Yine de doğrunun gecikmişi bile işe yaradı ve 90 dakika tamamlandığında Szalai’nin golü ile kazandı Fenerbahçe. Ama Kasımpaşa “biz oynadık onlar kazandı” dese yeridir.