Ne diyelim!.. “Süper Lig’in orta sıralarındaki iki takımın mücadeledesinde puanlar paylaşıldı” mı?..
Şampiyonlar Ligi’nde tur atlamış, teknik direktörü dünya markası Mancini, kadrosu Drogba’lı, Sneijder’li Galatasaray’a ayıp olmaz mı?
***
Tamam... Juventus maçı iki gün sürmüş... Yorulmuş, gerilmiş sonra da rahatlamış Galatasaray.
Ama rahatlamak da bir yere kadar. Burada da yarış var.
İki gün önce şampiyonluktaki rakibi farkı 12’ye çıkarmış; farkında mı değiller, nedirler!
Yoksa Galatasaray şampiyonluk yarışını çoktan bırakmış da bizim mi haberimiz olmamış!
***
Neden söylüyoruz bunları?
Çünkü “istedikleri zaman” oynadıklarını biliyoruz Galatasaray’ın.
Maçın son dakikaları ve uzatmalar ispatıdır.
Gençlerbirliği kalecisi Ramazan’ın o kısacık sürede kurtardığı üç-dört gol de belgesi.
***
Maça gelince... Bir kere oyuna damga vuran, Galatasaray teknik direktörü Mancini’nin doksan dakika içinde yeni sistemler icat etme niyeti!
Semih’in sol bek yapılması da dahil buna, Aydın’ı sola atmak da dahil, iki forveti dörde çıkarmak da dahil, Melo ile birlikte Altı savunma da.
Hani, Galatasaray kazansa, “vardır bir bildiği” diyelim.
İşe yaramayan çılgınlıklar, sadece denemedir.
Yeri ve zamanı mı?
***
Gençlerbirliği teknik direktörü Mehmet Özdilek ise savunmasına demiş ki, “Galatasaray forvetlerine tatlı sert yapın”!..
Mükemmel uyguladılar. Umut’u ezdiler, Drogba’yı frenlediler... Hatta ilk yarıyı sedyede bitirdi Drogba.
Ama adı Drogba!
O da olmasa, uzun topları ileri şişirerek gol arayan Galatasaray belki beraberlik golü de bulamayacaktı 90 dakikada.
Uzatmalar ayrı. Sonunda işin ciddiyetini kavradılar ama geç kaldılar.
***
Öyle veya böyle; Galatasaray’ı liderle arasında 11 puan fark var ve ilk yarı bitmek üzere.
Fenerbahçe kaç kere takılacak da Galatasaray her maçını kazanarak arayı kapatacak?..
Hayâl.
Onlar da farkında...
Galatasaray yönetiminin “Mandela” üzerinde kavga çıkarmasının ve TFF’yi bir numaralı düşman ilan etmesinin nedeni, Avrupa’da “futbolla” yürürken Türkiye’yi “kavgayla” idare etmek isteğidir bence.