Pereira, “sezon başı söz verdiğimiz takım olduk” dese de zamanında herkesi “pozisyonsuz Fenerbahçe’ye” razı etme çabası hafızalarda tazeydi ve şüphe etmek en doğal hakkımızdı...
Fenerbahçe’nin “nasıl ve nerede” olduğu ancak denk bir rakiple, adil terazide anlaşılabilirdi.
Medipol Başakşehir bunun için biçilmiş kaftandı.
Çünkü ikizi gibiydi Fenerbahçe’nin.
Kalesinde en az şut gören takım istatistiğinden tutun, sağlam defans, topla iyi oyun, hızlı çıkış, katkılı kanat bekleri, hemen her kategoride Fenerbahçe birinciyse, Başakşehir ikinciydi.
Evet... İlk yarıda Fenerbahçe baskılı oynuyor, biraz daha üstün görünüyordu ama maçın çoğu orta alanda oynanıyor, Başakşehir ceza alanına yaklaşan Fenerbahçe sıkışıp kalıyordu.
Nani ve Ozan’ın kaçırdığı gol fırsatları çok zor yaratılmış pozisyonlardı. Çünkü Fenerbahçe orta sahası üretken değildi. Servis yapamıyordu. Adeta “Diego” diye bağırıyordu. Ceza sahasına bile doğru dürüst giremiyordu ev sahibi.
Tamam... Henüz yirmi dakika dolmadan Alper’in sakatlanması Fenerbahçe aleyhine olmuştu. Çünkü ilk yarıdaki Fenerbahçe futbolu, Başakşehir savunmasında Markovic’in boş alan bulup süratini göstermesi ve takımı ileri taşıması veya pozisyon yaratması için mümkün değildi.
Pereira beklenen hamleyi 59. dakikada yaptı ve Mahmut ile Yalçın’ın kucağında ezilen, zaman zaman top alabilmek için orta sahaya kadar gerileyen Fernandao’nun yerine Van Persie’yi, Ozan’ın yerine oyunu açacak Diego’yu aldı.
Pereira “biz olduk” diyordu ama Fenerbahçe’nin bazı gerçekleri yaşayarak öğreniliyordu 15. haftada bile...
Galiba Diego bu takımın “olmazsa olmazı” haline gelmişti.
Galiba Fernandao sonradan girdiği maçlarda daha golcü oluyordu.
Sanki kendi görmüyordu... Bir de ağır ağır çıkmalar, çıkarken tavırlar, direk soyunma odasına gitmeler falan. Van Persie bitti Fernandao sorunu başladı galiba! Kokusu çıkar yakında...
Maça dönersek; henüz çifte Pereira hamlesinin neler getirdiği ortaya çıkmadan, adeta kendini attırmak isteyen Badji’yi oyunda tutan Abdullah Avcı yüzünden Başakşehir on kişi kaldı ve bir kere daha bozuldu Fenerbahçe’yi tartacak hassas terazi.
Artık hem nicelik hem de nitelik olarak üstündü Fenerbahçe. En azından son 20 dakika...
Yine de galibiyet Nani’nin kişisel ustalığına kaldıysa, Pereira’nın “sezon başında söz verdiğimiz takım olduk” tespiti, beraberinde “bu kadar yeter” fikri ile gelir diye korkutmalı Fenerbahçelileri.
Yetmez!