Sayın Vitor Pereira... Kay şöyle yana!.. Biz de yedek kulübesinden izleyelim maçı. Hatta mümkünse Lig TV ana kamerayı oraya koysun, millet “yükselen” Fenerbahçe görsün.
Senin açın iyi galiba!
Fenerbahçe’nin çok güzel oynadığı(!) iki büyük maçın devamı olacaktı ha Osmanlıspor zaferi?..
Lige dönüş... Şahlanış...
Daha doğrusu, kadrosundaki yıldızların, büyük yatırımların hakkını veriş... Evet... Fenerbahçe, son üç lig maçında mağlup olmuş, hocasını değiştirme aşamasına gelmiş Osmanlıspor karşısında baskın oynadı. Ezdi. Koştu. Coştu!..
Ama sadece “on dakika”... Bilemedin on beş!
Devamı; uzamış, kopmuş Fenerbahçe’nin kendi sahasından top çıkaramadığı çaresiz süreler, dan dun ileri yollanıp iki saniye sonra geri dönen toplar, pısmak, kapanmak ve maçın son çeyreğinde adeta kalesinde abluka.
Yazıktır günahtır maçın sonuna doğru sol bek oynayan Diego’ya... Bakın... Hemen hemen aynı zamanda maçın bitmesine 20 dakika falan kala iki takım da değişiklik yapıyor; Osmanlıspor defansif orta sahasını çıkarıp santrfor sokuyor, Fenerbahçe Van Persie’yi kenara alıp orta sahaya Meireles’i koyuyor.
Neden?.. 52. dakikada bir kere kontratak yapabilmiş, Osmanlıspor savunmasını hazırlıksız yakalamış, Alper güzel bir plase ile bir gol atmış... Resmen üzerine yatıyor Fenerbahçe.
Çünkü 60’da pilinin bittiğini herkes gibi kendileri de biliyor.
Dikkat edin, tay gibi Markoviç’in kası çekiyor 27. dakikada.
Körük ciğerli Gökhan, yorgunluktan faulle adam durduruyor, hatalı paslar veriyor.
Genç ve diri Alper, 83’de bitmiş “beni değiştirin” diyor kulübeye.
“Sakat olanlar sağlık kurulunun sorunu” diyor ya Pereira... Öyle olsun.
Bu mahkum oyun kimin sorunu peki?
Tatsız, kifayetsiz, ışıksız oyunu kim monte etti Nani gibi, Van Persie gibi, Diego gibi büyük kariyerlere?
Tamam, Alper Nani’nin yerine oynadı, onu aratmadı ve çok yoruldu... Ama Van Persie’nin, Fernandao’nun kendileri sahadaydı... Ne yaptılar ki, takımın geneline uyup çıtayı aşağı çekmekten başka?
Fenerbahçe’yi taşıyacak adamlar “taşınacak hale gelmişse” orası tuzun koktuğu yerdir.
Kim becermiş olabilir?
“Sebep Pereira” demeyeceğim elbet.
Cevap Pereira’da...
Biliyorum; Galatasaray ve Ajax maçları arasında “canı burnunda” Osmanlıspor’a yenilmedi, berabere de kalmadı Fenerbahçe!
Çok değerli üç puan alıp döndü.
Sadece “kazançlı” değil, aynı zamanda keyifli/futbollu bir maç çıkarsa “Cumhuriyetin 92 yılında Fenerbahçe Cumhuriyeti, Osmanlıspor’u sirkülase etti” tarzında espriler bile yapardım.
Lakin, ben o süslü, umutlu, müjdeli Fenerbahçe tariflerinde kalmışım Pereira’nın.
Golün üzerine yatıp, gol yemekten zor kurtularak alınan puanlar iyidir ama durum ortada; şu anda ümitsiz değilse bile “ışıksız vaka” Pereira’lı Fenerbahçe!