Kaderin ve insanların gözünden düşmüş, eski hızından eser kalmamış olsa da Fenerbahçe hala “Batı’nın en büyük silahşoru” galiba!..
Efsanesi sürüyor ki, onun yerine aday olana, “bir numara” olmak bile yetmiyor... “En hızlı sensin” iltifatları kesmiyor.
Bir de Fenerbahçe’ye “pes” dedirtmek gerekiyor.
Dikiliyor Fenerbahçe’nin karşısına şık şıkıdım giyinip... Ağır ve tane tane “Evet sana söylüyorum” diyor Robert De Niro’nun ayna antrenmanı gibi: “Seninki şampiyonluk değil hırsızlık parsası”!
Bilirsiniz bu davranışları...
Amaç, “çek silahını”!..
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın Fenerbahçe’nin kazandığı Euroleague karalaması, tam da böyle bir western manzarası.
Bir yerden bakarsanız zamanlama fena değil.
Tarihinin zirve noktasına hızla tırmanan bir Beşiktaş ile dibe vurmuş görünen bir Fenerbahçe var ortada. Silahları bile demode.
Kadim kulübü bir daha böyle yakalamak mümkün olmayabilir.
O yüzden futbolda şampiyon olmuş bir başkanın Avrupa basketbol şampiyonluğunu lanetlemesi, hakaret etmesi tuhaf gelmemelidir.
Tuhaf olan, Fenerbahçe’nin kulağının üstüne yatmasıdır.
Normal şartlarda rakip bir kulübün başkanı Fenerbahçe’nin Avrupa Basketbol şampiyonluğunu televizyonda izlerken kulağını kaşısa “ne o beğenemedin mi, kıskandın mı, ne ima etmek istiyorsun” diye üzerine çullanma eğilimindeki Aziz Başkan ve “tayfası” buna nasıl katlanır?
Takip etmeyenler için tekrar yazayım; sayın Orman, “Euroleague hırsızlık organizasyonu” diyor ekrandaki söyleşisinde.
Fenerbahçe de Euroleague şampiyonu.
Yenilir yutulur gibi değil.
Bu işin içinde bir iş olmalı; aksi mümkün değil!
Ne bildiğimiz Fikret Orman’ın tarzıdır farklı kulvarda başarılı olmuş bir rakibini düelloya davet etmek... Ne de Aziz Yıldırım’ın tarzıdır davet edildiği düelloyu duymazdan gelmek.
Bilgi yok ama size kişisel tahminimi yazayım:
Fenerbahçe, Beşiktaş’ın şampiyonluktan elde edeceği getiriden daha büyük bir kaynak bulmuş olabilir önümüzdeki dönem için.
Arsa mı, nakit mi, izin mi, nasıl, nereden, bilemem.
3 Temmuz felaketinin tazmin edilmesi parantezinde olabilir mesela!
Beşiktaş’ın “bu ne biçim iş ya” kızgınlığı, “ayağa kalkmadan kim büyükmüş öğretelim” girişkenliği, Fenerbahçe’nin ise “kavga gürültü çıkarmayalım tezgah bozulmasın” tedirginliği yol açabilir bu saçmalığa ancak.
Sebep her ne ise... Ortada şampiyonluğun keyfini çıkaracağına fol yok yumurta yokken rakibini tehlikeli bir vuruşmaya çağıran Başkan Fikret Orman vardır şu anda.
Bugüne kadar Fenerbahçe hırçınlığı için ne söylediysek hepsini hak etmiş bir Fikret Orman...
Cayırtı çıkarsa günahı vebali onun omuzlarında.
Çıkmazsa Batı’nın en büyük silahşorunun ruhuna Fatiha...