T ribünde de olsa Kadıköy’deki bir Galatasaray derbisinde Alex’i yeniden Sarı-Lacivert görmek güzel ama... Bir de şu “zekaları rencide eden” tavrı olmasa!
Derbide bulunma sebebini açıklarken ya bizim ya da kendisinin zekasını küçümsüyor Alex... Hafife alıyor.
Diyor ki, “ne derbiyi ne de Fenerbahçe’deki seçimi etkilemek için gelmemiş” İstanbul’a!
Olabilir!.. Lakin sonuca bak.
Adı Fenerbahçe’de “yönetimi protesto sloganı” olmuş bir yıldıza yakışıyor mu bu kadar saflık.
Geçin iyi niyeti, masumiyeti... Aklı kıt insanların, davranışları sonucunda ortaya çıkan hesaplayamadıkları durumdan dehşete kapıldıklarındaki savunmalarıdır o...
Alex gibi zeki bir futbol adamı, kendisini Fenerbahçe’den gönderen ve bu sebeple az buz çile çekmeyen teknik direktör ile Başkan’ın “sezonu, hatta Fenerbahçe kariyerlerini” noktalama ihtimalini de içeren bir derbide, tribünde vicdan azabı gibi dikilince “baskı unsuru” haline geleceğini hesaplamaz mı?
Bakınız, Aziz Yıldırım’ın rakibi Ali Koç, açıklama yapmak zorunda kalıyor “Alex’i ben davet etmedim” diye.
Yani şu derbide tribünde oturması seçim yarışında kendisine bir avantaj sağlar da yanlış anlaşılır diye önlem alıyor.
Bu bile kanıtlamıyor mu Alex’in Cumartesi statta olmasındaki netameli durumu?
Sadece Alex farkında değil yaratacağı muhtemel etkilerin!..
Külahıma anlatsın.
Derbiye teşrif nedeni “eğlenmekmiş”!..
Burası doğru...
Fenerbahçe kazanıp şampiyonluk yoluna devam etse de kaybedip derin hesaplaşmaların kaosuna düşse de Alex’in keyfine fark etmez bence...
Birinde taraftarlık duyguları, diğerinde intikam duyguları tatmin olur muhtemelen.
Fenerbahçe’nin kazanması her Fenerbahçeli gibi mutlu eder Alex’i.
Kaybetmesi durumunda ise “ikramiye” kaçar ama eski hesabı olan hoca ve başkan’ın düşeceği zorluk “teselli ödülü” olacaktır hiç yoksa.
Hele bir de tribünler kendi üzerinden Başkan’la Hoca’ya yüklenirse...
Yüklenmeme ihtimali sıfır!
Diyelim ki, kalbimiz kötü, Alex’i anlayamıyoruz!
Kardeşine Galatasaray derbisi izlettirmek için gelmiş...
Yazdıklarımızın hepsi komplo teorisi ve yakıştırma...
Peki... Kafası beşinci viteste çalışan Alex, sadece bu komplo teorileri ve yakıştırmalardan kaçınmak için bile tribünde baskı unsuru olmaktan vazgeçemez, başarı dileklerini göndermekle yetinemez miydi?
Bunu da hesaplayamıyorsa unutsun Fenerbahçe teknik direktörlüğü hayalini.
Yok... Hesaplamışsa...
Hepten unutsun.
Adı önemli değil... Fenerbahçe’nin başkanını veya teknik direktörünü zora sokmak için Galatasaray derbisine olumsuz katkıyı göze alanı Fenerbahçeli unutmaz çünkü.