Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bizler gibi iki eli iki ayağı olan, bizlerle aynı dili konuşan ama “katil doğan” bir yaratığın on yaşındaki kıza attırdığı “çığlıkların en dehşetengizi” ile iki gündür buz kesti ülke...
“Anne lütfen ölme!”
Süper Lig’in, futbolun, skorun anlamsızlaştığı, erkeğin utandığı, kadının dehşete kapıldığı, çocuğun ağladığı, bize hiç de yabancı olmayan o yakıcı haftalardan biri daha maalesef...
Birkaç sosyal medya psikopatı dışında statlara kadar yas ve endişe içinde herkes.
Küçük kız tarafından “en sevdiğinin yaşaması için edilen bu hüzünlü rica” hepimizin kanını dondursa da içerdiği çaresizliğe en güçlü empati Başakşehir camiasında kurulmuş olmalı dün itibarıyla.
İki maç sıfır puanlı geçen yılın şampiyon adayı.
Fenerbahçe’ye gelince...
Geri vitesteki Gazişehir’i geçmek kolaydı da... Henüz üçe takmış üç önemli eksikli Başakşehir’i az daha geçemiyordu Fenerbahçe. Tekledi tıksırdı, son nefeste kurtuldu. Ama önünde turbo Trabzonspor falan var daha.
Maça orta sahadan stoper (Jailson), sağ kanattan sol bek (Dirar), orta sahadan sağ bek (Ozan), yedek kulübesinden orta saha(Tolga) yaratarak çıkan Fenerbahçe’nin yumuşak karnı belliydi tabi. Başakşehir de bu çakma savunmaya çalışmak için oyunu öne taşıyarak başladı.
Biraz Emre’yi oynatmayarak, biraz da Elia ve Visca kanatlarına hız vererek başardı da... Aslında Emre’yi verimsiz kılan yan yana oynadığı Tolga’ydı ilk yarı. Aynı Tolga beraberlik golünün pasını vermemiş olsa bu maça katkısı sıfır ile negatif arasında kalacaktı anılarda...
Ersun Yanal’ın Gustavo transferindeki ısrarı haksız mı?
Savunması malum takımın bir de orta sahası geçirgen hale gelince Fenerbahçe kalecisi Altay ilk on dakika iki gol çıkardı.
Ardından yine Emre’nin çabalarıyla oyuna ağırlığını koyan bir Fenerbahçe vardı ama... Birincisi Rodrigues - Deniz kanatları kötüydü. İkincisi, Başakşehir’in kale direkleri çakma Fenerbahçe defansından daha iyi idi! Muriç’in ve Deniz’in gollerini rakip kalenin direkleri engelledi ilk yarı.
Başakşehir golü ise Fenerbahçe’nin dramını belgeledi... Yeni transfer Crivelli, yama yapılmış sol bek Dirar’ın kanadından elini kolunu sallayarak gitti, yama stoper Jailson’un önce içinden geçip sonra üstünden aşırtarak ve Altay’ın toyluğundan yararlanarak tek başına golü yazdı.
Gel de Kolarov’u anma!
İkinci yarı bittiği yerden başladı. Ta ki, Muriç’in golüne kadar.
Sakatlanıp çıkan Elia, yerine giren Kerim Frei soldan, Visca sağdan çok kolay indiler. 36 yaşındaki Mossoro yıldızlaştı. Bu arada direkten dönen, Altay’la karşı karşıya gol olmayan Visca şutları var.
Olayı değiştiren yenilgiyi kabul etmeyip ağırlık koyan Fenerbahçe.
Tek orijinal savunmacı Zanka da neredeyse sahayı terk edecek kadar sakatlandığı sıralarda oyuna müdahale etmesi gerektiğini anladı Yanal. Rodrigues’i çıkarıp genç Ferdi’yi aldı... Kurtarıcı değildi belki, lakin sol kanadı boş, Vedat Muriç’i yalnız bırakan Rodrigues’ten iyi idi kim olursa olsun.
Daha sonra Deniz’in yerine oyuna giren Zajc katkı yaptı takıma... Ardından Muriç ile gelen muazzam beraberlik golü ümitlendirdi Fenerbahçe’yi. Acaip bir futbolcu Muriç... Sadece golcü değil, ileriyi karıştıran rakibi devamlı sıkıntıya sokan bir adam.
Fenerbahçe de uydu ona... Artık oyuna asılan bir Fenerbahçe vardı sahada.
Dirar’ın maçı bitiren galibiyet golü ise koskoca geçmiş sezonda gülmediği kadar güldürdü Fenerbahçe’yi.
Karalar bağlaması gerek Başakşehir.
Yine de Fenerbahçe’yi şu anda forma giyenlerin sağ salim taşıyamayacağı gün gibi ortada.
Ne yapmak lazım?
Gustavo ve Kolarov acilen. Devamında eldekileri verimli kılmak ki, o görev de Ersun Yanal’ın omuzlarında.