Önce vatana, millete ve Fenerbahçe’ye hayırlı olsun yeni Aykut Kocaman devri...
Gerçi Fenerbahçe yönetimi, sıradan bir nikah rutinini bile bize çok görüp “itirazı olan ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun” demeyip, 24 Şubat’ta Milliyet’in ortaya çıkardığı radikal değişimi son ana kadar muallakta bırakmayı tercih etti ama imzadan önce biz yine de söyledik çekincelerimizi...
Aykut hocamız iyi idi, hoştu fakat doğal olarak yaşanması gereken coşkuyu bile minimuma indirmekte üstüne yoktu.
Oysa Fenerbahçe’nin en büyük ihtiyacı hele şu süreçte- kaybolup gitmiş coşkusuna kavuşmaktı bir an önce.
İmzası bile taraftarı ayağa kaldırmalıydı Aykut Kocaman’ın.
Olmadıysa, nedeni geçmişte “cool” ile “anlaşılamayan filozof” arasındaki gel-gitleri ve bazen abarttığı “sosyal mesafeleridir”.
Neyse... Bakarsınız takımın yapısı, gücü, tarzı yaratır o coşkuyu.
***
İkinci çekincemiz ise tam da bu noktaydı... Kocaman’ın geçmişte Fenerbahçe’ye oynattığı futbol aynen görünüşü gibi coşkudan uzak, temkinli, savunan, düşünen, bekleyen bir tarzdı.
Evet... Akıl, mantık, hesap kitap ve sonunda gelen başarı herkese lazımdı ama hepsi tamam olsa da Fenerbahçe’ye eksik gelirdi...
Fenerbahçe’nin her sabah coşkuyla duş alması akşam ümitle yatması gerekirdi. Doğası, genleri böyle kurgulanmıştı.
Neyse... Bakarsınız ortaya çıkacak sonuçlar bu açığı da kapatır.
***
Soran olmasa da imza atılana kadar bu söylediklerimiz sadece bizim hüsn-ü kuruntumuz değil aynı zamanda Fenerbahçe taraftarının zihnini meşgul eden endişelerdi.
Yani Aykut Kocaman’a ilişkin ne kadar tereddüt varsa hepsi geçmişe dayanmaktaydı.
Oysa insanlar da değişir, takımlar da, koşullar da...
İmza atıldı... Bugün susma zamanı.
Pereira’ya, Advocaat’a aylarca “vardır bir bildikleri” toleransı gösterirken kendi başarılı insanımızı geçmişten referanslarla yargılayıp, elini kolunu bağlamak ona ve bize ne kazandırabilir ki?
***
Hem, ne malum karşımızda yeni bir Aykut Kocaman olmadığı?
Zaten spor adamlığı ve adamlığı tartışılamayacak Kocaman, Fenerbahçe gibi bir dev organizmaya bir beden küçük gelen minik pürüzlerden arınmış olamaz mı?
Şu zor zamanda şimdilik- Mehmet Ekici’den Valbuena’ya, Nabil Dirar’a kadar yapılan transferlerin kalitesi ve oyun kimlikleri, Fenerbahçe ruhunu taşımayı bırakın, anlayıp kavrayamayanların temizlik hamlesi, Aykut Hoca’nın “tüm hücrelerimle çalışacağım” cümlesi belge değil midir sizce?
Fenerbahçe’nin büyük, Aykut Kocaman’ın kişisel tarihinde açılan yeni sayfaya isteyen istediğini yazar... Ben acele etmeyeceğim.
“Açık çeki” Fenerbahçe yönetimi verdi, benimki “vadeli”!..