Hesap meydanda!.. Fenerbahçe sezon başından beri dört maç oynadı son üçünü kaybetti... Demek ilk maç kazaydı!
Aynı şey Kayserispor’un başına gelseydi Ertuğrul Sağlam zor dururdu teknik direktörlük koltuğunda.
Fenerbahçe’den bahsediyoruz beyler...
Geçin Fenerbahçe’yi; sıradan bir takımda ne denir bu duruma?
Rezalet!
Üstelik son yenilgi dün Kadıköy’de... Kayserispor gibi mütevazı bir Anadolu takımına.
Bahane arayanlar “Bir türlü öne geçememişti” falan diyorlar ya; bu sefer ilk golü de atarak... Ağustos Ayı Transfer şampiyonluğunu da hesaplarsak, geriye hiçbir bahane kalmadı.
Resmen rezalet.
Tabelaya bakınca ligin asansör takımlarından farkı var mı şu anda Fenerbahçe’nin?
Başkan yeni, sportif direktör yeni, teknik direktör yeni, futbolcular yeni.
Ne güzel!..
“Yeni” kelimesi olumlu çağrışımlar yaratır değil mi?
Fenerbahçe’de “eski”nin bin beteri ne yazık ki.
Sahi, ne olacak şimdi?..
Açık söylemek lazım bu seriye ne rüzgar yeter ne kredi...
Birileri hesap verecek... Vermeli.
Bize değil, kombineleri kapışan, tribünleri dolduran, saatlerce gırtlak patlatan taraftara anlatacak, neden en azından onlar kadar istekli, arzulu ve enerjik olamadıklarını.
Ama “zaman lazım” lafını geçecek önce. Şimdiki zamandan bahsedecek.
Dün, elde denenmiş garanti belgeli Topal varken 73 dakika Reyes niye tek ön libero oynadı mesela?
Adam gelip geçen Kayserisporlulara eskort sanki.
Yoksa maçtan önce “senden sadece pozisyon sadakati bekliyorum” mu dedi Reyes’e hocası? ‘Başka bir şey yapma” mı dedi?
İkinci yarı “defansı öne taşı” emri mi aldı Reyes? Aldı da Mensah’ın. Bilal’in Deniz’in, Chery’nin kaleci Harun’u topa tutmasına mı yol açtı?
Yoksa bu Reyes transfer ıskası mı?
Reyes’in önüne dizilen Eljif, Mehmet Ekici, Valbuena ve Ayew’den hiçbiri orta alan savunmasına katılmazken, takım savunmasıyla zerre kadar alakaları yokken, kim görmezden geldi onları?
Fenerbahçe ortadan ayrılmış “önde beş-arkada beş” kanatsız, orta sahasız oynarken müdahale etmeyen kim? Birileri kendini hâlâ hazırlık maçlarında sanıyor galiba.
Harun neden paraşütle indi Fenerbahçe kalesine? Volkan’dan iyi bir kaleci mi yoksa Volkan’ın formu çok mu kötüydü?
Evet... Harun belki üç mutlak golü kurtardı. Ama Fenerbahçe 1-0 öndeyken Mensah’ın hiç kimseye değmeden yerden sekip kaleye giren beraberlik golünü Volkan yer miydi?
Maçın sonlarında Valbuena Ayew’e yaklaştıkça tüm dengesi bozulan takımın uçup giden düzeni ve disiplinini kim sağlayacaktı? Sorun orta sahadayken kim santrforları çiftlemek yoluna sapmamalıydı? Bu oyun düzenine Valbuena’nın, Mehmet Ekici’nin nefesi yetmeyeceğini kim anlayacaktı?
Bakın bu maçı Kayserispor kazanmadı, Fenerbahçe kaybetti.
Fenerbahçe günün birinde düzelecek tabi... Ya Cocu deneye yanıla düzeltecek, ya da başka biri gelip, takıma çeki düzen verecek.
Ama şu kaybettiği puanlar asla geri gelmeyecek.
Maça fena başlamadı Fenerbahçe... İlk yirmi dakika üstün oynadı. Ama zaman aktıkça, yıldızlar başına buyruk oynamaya başladıkça, birbirlerini tanımayanların hataları ortaya çıktıkça şemsiye tersine döndü.
Ortada ters motivasyon vardı.
İki deplasman mağlubiyeti ardından Kadıköy’de kazanmak zorunda olan Fenerbahçe hücum ettikçe önce orta sahayı kaybetti sonra arkayı açtı, Kayserispor da hızlı adamlarıyla fırsatı kaçırmadı.
Olay net, sonuç hüsran.
Milli maç arasında cümbür cemaat yurt dışında kamp yapsın Fenerbahçe. Cocu’suz dönsün!