Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Ne yani, Londra’da Chelsea’ye mağlup olmak futbol normallerinden biri değil midir ki, medya Mancini’nin kellesini istiyor” gibi bir fikir, futbola aşina her vatandaşımızın zihnini kurcalayabilir.
Veya...
“Chelsea’ye elenebilmek için bile Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea ile eşleşmek gerekir”!..
Açık söyleyeyim; bunun adı “demagojidir”.
Payandaları ise “kabullenme” ve “olanla yetinme”...
***
Bu duygular sosyolojik açıdan işe yarayabilir, inanç dünyasında meziyet olarak görülebilir ama adına futbol denilen büyük rekabette tek kelime ile felakettir.
Ana fikre aykırıdır kaybetmeyi makul ve mantıklı bulmak.
İnanmayanlar Mancini’nin “tepkisine” baksın:
O da “bazı Galatasaraylı futbolcuların” kellesini istiyor şimdi.
Yani, “alışkanlıkları içinde yer aldığı gibi” faturayı futbolcularına kesiyor.
***
Bana mı kesecek?
Doğru ve yanlış ama futbol özelinde “mantıklı” olanı yapıyor.
Nasıl ki, yenilen/elenen bir takımın başarısızlığını normal kabul edemezseniz, bir teknik direktörün de “ben bu işi beceremedim” demesini bekleyemezsiniz futbolda.
Kendine göre açıklamaları vardır her daim.
Ya “yönetim istediğim futbolcuları almadı” ya da “futbolcularım doğru dürüst oynamadı”.
Şimdilik futbolcuları tercih etti Mancini... Bu ilk aşaması!
***
Baktı ki, yönetimden de kendini eleştiren sesler yükselir; o zaman “istediğim futbolcuları alsaydınız böyle olmazdı”ya getirir ve gider...
Geride, Mancini gibi bir hocayı almış ama istediği futbolcuları almaya gücü yetmemiş “kifayetsiz muhteris” bir takım bırakır.
Galatasaray’ı harcar ama kariyerine halel gelmez.
Ne sandınız; babamızın oğlu mudur kendisi?
Özetle; “Milli süreç” başlamıştır futbolda.
Medya hocanın, hoca futbolcuların, bir basamak sonra Başkan teknik direktörün, Taraftar Başkan’ın azlini talep eder ve bu döngü hep tekrarlanır bu coğrafyada.
Yabancı hocalar daha az yaralanır o kadar.
***
İşin bir de “maddi gerçekler” bölümü var.
En iyi teknik direktörün en iyi takımı yaratması gibi sebep/sonuç garantisi yer almaz futbol sözleşmelerinde.
Hele bizim gibi Akdenizlilerde...
Bırakın “kimyanın” tutmamasını, sadece “fizik” yüzünden “kasap masap” diyerek kovalamışlardı nice ünlü hocaları.
***
Hoca Avrupalı olabilir...
Ama taraftar Avrupalı değil.
Biz isteriz ki, teknik direktör futbolcusuna sahip çıksın, maçlarda futbolcu kadar terlesin, profesyonelliğini duygularıyla harmanlasın, bir kulağı bizde olsun vs...
Hangisi var Mancini’de?
Yine dayanırız...
Yeter ki, başarsın.
O da yoksa!
Üstüne üstlük bizim değil; Mourinho’nun dalga geçeceği hatalar yapıyorsa.
Adalet, hoşgörü, tolerans gibi futbolda hiçbir kıymeti harbiyesi ve geri dönüşü olmayan duygulara zihninizi kurcalatmayın.
Gelsin “kelle paça”!..