Lambadan bacakları dumandan bir cin çıksa ve Avrupa’ya pençelerini geçirmiş Kartal için “dile benden ne dilersen” dese... Belçika’daki maçta Beşiktaş adına aynı oyunu, aynı skoru isterdim!..
Ne fazla ne eksik.
İlk yarı idare eden, ikinci yarı parlayıp sönen bir futbol, ölümlük dirimlik bilezik gibi özenle saklanan Demba Ba, Atiba ve Sosa’ya etkisiz Oğuzhan/Tolgay dublörleri, hata yapma hakkını en olmadık yerde en vahim şekilde kullanan Ersan, formsuz Cenk ve 2-1 mağlubiyet...
Çeyrek Beşiktaş, kötünün iyisi skor yani.
Neden?..
Beşiktaş düşmanı değilim her halde! Tam tersine; unutulmaz anılar peşindeyim.
Her şeyden önce 1-0’la bile çözülecek bir tabela olsun, fazla risk barındırmasın olurdu dileğim.
İkincisi; Beşiktaş “işi” 112. kuruluş yıldönümünü kutlayacağı 19 Mart’ta ve kurulduğu topraklarda bitirsin isterdim.
Çeyrek finale çıkma zaferine muhteşem seyircisi de bire bir katılsın, hatta katkı yapsın ve hak ettiği manevi ödülünü alsın olurdu fikrim.
Ve en önemlisi: Bizde zaferin zor kazanılmışı makbuldür.
Mesela Beşiktaş, Beşiktaşlı olmayanlar tarafından da takdir ediliyor, seviliyorsa, yönetiminden futbolcusuna kadar düzgün “duruşu” yanı sıra, bunu biraz da “seferi durumuna” ve “göçebe sezonuna” borçludur.
Bir basketbol maçı heyecanı ile bitecek ve Beşiktaş’a turu geçirtecek ikinci doksan dakika, Belçika’dan Liverpool maçı çıtasında oynayıp 2-0 galibiyet alıp gelmiş Beşiktaş’ın “garantili” çeyrek finalinden çok daha keyifli, coşkulu ve kucaklayıcı olmaz mı? Bir hafta boyunca Beşiktaş’ın Süper Lig’deki şampiyonluk mücadelesinde yarıştığı Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarından gelecek “canı gönülden” destek de cabası!.. Benim “cin” sözünü tutacaksa; Beşiktaş’ın “Avrupa Destanı” sürecinde ezip geçtiği takımlar kadar renkli olmayan “Brugge basamağı” muhteşem bir anı haline gelerek bitecek demektir.
Beşiktaş’ın kalibresi, karatı, kapasitesi yeterlidir.
Evet futbolda sonuç da önemlidir ama o sonuçlara ulaştıran öyküler, kahramanlar, kahramanlıklar, en az sonuç kadar hatırlanır durur nesiller boyunca.
Futbolu istatistik soğukluğundan çıkarıp efsaneleri 36,5 derece insan ateşine yükselten, tam da böyle olaylardır.
“Lambadan çıkan cine fazla güvenme” mi?..
Valla fark etmez...
Futbolun beşiği Ada’da onca takıma sahayı dar eden Beşiktaş’ın gerçek futbolu ile tribünlerin özgür etkisi Brugge’e yeter de artar.
Tek endişem Beşiktaşlı futbolcular adına...
Hayır 19 Mart için değil, Temmuz için! Çeyrek finale çıkarlarsa, stat inşaatının eziyetini çeken, evi sırtında kaplumbağa gibi diyar diyar gezenlerden pek çoğu sefasını süremeyecek yeni stadın; hatta açılışında bile olmayacak belki! Baksanıza; Brugge maçına 19 Avrupa kulübünün futbolcu izleme komiteleri gelmiş ve Gökhan, Olcay, Veli gibi futbolculara şimdiden gözünü dikmiş.
Hepsi cin gibi çocuklar... Dileğimizi biliyorlar.
Yani, gelecek turda izleme komitesi sayısı daha da artar.