Ligin ikinci yarısında ne beklenir “büyük” takımlardan?.. Eksiklerini giderip, hatalarını düzeltmesi ve adeta yenilenmesi değil mi?
Hele şampiyonluk yolunda geriye düşmüşse...
Hele tribünleri bile küsmüşse...
Ama Fenerbahçe’de tam tersi!..
Son iki maçını üçer golle geride bıraktığı ilk yarıdaki noktada kalsa iyi... Kadroya bakınca, ta gerilere lige berbat başladığı günlere gitmiş gibi çıktı sahaya.
Futbolu?.. O da aynı tarih diliminde.
İşin daha da vahimi Advocaat da o tanışma günlerine dönmüştü sanki!
Neden mi?.. Fernandao, Ozan, Aatıf hep birlikte kadroda...
Ne oldu da Fenerbahçe gelişeceğine geri gitti?
Bir tek transferi var Fenerbahçe’nin Karavaev adında; o da kenarda ki, Adanaspor karşısında rahat ve farklı bir galibiyet umanlar için maçtan önce Advocaat’ı övme fırsatına çevrildi bu tercih:
“Büyük hoca, takımdakileri yok saymıyor ve ligi gözlemleme süresi yaratıyor yeni futbolcusuna”!..
Oysa Karavaev hazırlık maçlarında göstermiş kalitesini...
Aslında Karavaev transferi “tam on iki”!.. Lens transferini de Advocaat yapmıştı; o da “tam on ikiydi”... Advocaat birde “10”dan vursa şu transferi. Fenerbahçe bas bas bağırıyor “10 numaraya ihtiyaç var” diye...
Belli ki, Advocaat da “nasıl olsa yeneriz” diye düşünmüş, biraz fantezi yapmış.
Oysa Adanaspor ligin son sırasında olmasına karşın orta sahası koşan, cesaretle oynayan, Magaye gibi bir santrfora ve İtandje gibi kale devine sahip sert bir takım.
Nitekim maçın ilk yarısında orta sahadaki küçük üçgenlerle Fenerbahçe’nin pas trafiğini aksatan Adanaspor Magaye’den bir gol bir asistle devreyi 2-1 önde kapattı.
Neden?.. Fenerbahçe kanat ortalarından başka çaresi olmadığı için sağ ve sol beklerini de ileri çıkarınca Kjaer’in yokluğunda stoperler fosladı. O gerideki sağlamlığı da kalmadı.
Bu arada hakem yedi bir de biz yemeyelim hakkını Fenerbahçe’nin; gollerden önce henüz 16.dakikada Souza’nın penaltısı gümbürtüye gitti. Sahanın her yerinde faul olan tekme, Souza ceza sahasında yiyince affa girdi!
Fenerbahçe’nin yediği ilk golde “günah keçisi” orta sahada topu kaybeden Aatıf... Çünkü Aatıf’ın kısa hızlı paslarına yanıt verecek kimse yok etrafında.Ve yazık oldu Aatıf’a... İkinci yarıda seyirci protestosu ile yerini Salih’e bıraktı.
Geriye kalıyor bir tek Lens... O topu taşırsa, iyi de bir orta yaparsa Fenerbahçe’ye gol atma ihtimali doğuyor, tıpkı ilk yarıdaki şeref sayısında olduğu gibi.
Adanaspor’un ikinci golünü ise Advocaat’a yazmak lazım aslında. Mehmet Topal Fenerbahçe’nin golünü atıp ilk yarının bitmesine bir dakika kala sakatlanınca orta saha çıktı kanat Karavaev alındı. Aatıf, Fernandao’nun arkasına... Sonuçta orta sahadan eksildi, üç kanat oyuncusunun biri 10 numara yapıldı...
İki dakika sonra Adanaspor’un ikinci golünü kime soracağız şimdi?.
İkinci yarıda yüklenen ve beraberlik arayan bir Fenerbahçe vardı sahada!!!
Ama İtandje’ı kimse geçemedi.
Koman 77’de elle müdahale edip “reddedilemez” penaltıyı yaratmasa golü atacağı yoktu her türlü fırsatı her şekilde kaçıran, Adanaspor defansı arasında ezilen Fernandao’nun.
Beraberlik golünden sonra Advocaat’ın müdahalesi “ne olursa olsun 3 puan” üzerineydi. Savunmadan Roman’ı alıp forvete Van Persie’yi ekledi Advocaat. Belki bunu Mehmet Topal sakatlandığında yapsa maçın son dakikaları bu kadar telaşlı geçmezdi. Bu kadar gol kaçırmazdı belki. Veya Alper... Onu alsa hiç olmazsa bıraktığı yere dönebilir miydi Fenerbahçe?
Bilinmez... Ama ortada bir gerçek var ki, haftaya lider Başakşehir’i devirmesi ve tekrar şampiyonluk yoluna girmesi biraz zor olur bu takımın.