16 yaşındaki lise öğrencisi Merve Türkmen’in, emanet aldığı eşofmanla şampiyon olması elbette ki “haber”dir...
Ama “asıl haber”, bu haberin tüm yazılı ve görsel medya tarafından dev puntolarla görülmesi, okuyanlara/izleyenlere “son derece ilginç” gelmesi, biraz hüzün biraz hayret yaratması, şaşırtmasıdır!
“Futbola ne kadar battığımız, memleketten ne kadar bihaber olduğumuzdur” asıl haber.
***
Büyük kentlerin medyası da okuru da seyircisi de İsviçre’de yaşadığını sanıyor demek ki.
Taa köylerine kadar refah ve bolluk içinde, sporcusuna ana okulundan itibaren her türlü tesis ve donanımı sunan, bir eli yağda bir eli balda başka bir ülkede belki...
***
Kim bilir ne rimelli gözler buğulanmış, nice metroseksüelin Versace takımına gözyaşı damlamıştır “yoksul ama yetenekli” genç kızımızı izleyince.
“Olamaz, o kadar yetenekli bir gencin eşofmanı bile yokmuş şekerim”!
“Fethiye’ye dönünce iade edecekmiş garibim”...
***
Ben size haberin devamını da söyleyeyim:
Bugünlerde Muğla İl Spor Müdürlüğüne bir telefon gitmiştir, iki takım eşofman ihale usul kanuna uygun şekilde alınıyordur mutlaka. Merve’ye teslim edilmesi törenle yapılır.
Merve “Allah devletime milletime zeval vermesin” türünden bir iki cümle edecek ve Olimpiyat şampiyonluğu sözü verecektir törende.
Onunla gurur duyduğumuz nutukları da olabilir çevre müsaitse.
Merve’nin dramını izlerken duygulanan bir iki kalın cüzdan da kızımıza altın maltın takarlar gelin olacakmış gibi.
Röportajlar sürer.
Merve sporu bırakır, televizyondaki evlilik programlarından birine yüksek maaşla kadrolu aday olur.
Ya da sesi fena değilse doğruca Yetenek Sizsiniz Türkiye programına.
***
Alaturkalık budur.
Ya sırtına giyecek malzemesi yoktur sporcunun, ya da bürokrat ve medya maymunu olur.
Yıllarca Anadolu’yu karış karış gezen, o günün çocuk ve genci sporcuların perişanlığını yazan bir gazeteci olarak söylüyorum bunları, internetten futbolcu adı ezberleyip haber yazmayı bilmeden tepeden inme plaza yorumcusu olanlardan değil.
İstanbul’da futbolla yatıp futbolla kalktığı ve sürekli milyonları telaffuz ettiği için memleketin her karışı da aynı durumda sanan, hayatında üç öğün tarhana çorbasıyla koşan, tek kayağı eskimesin diye tahta kayakla çalışan, antrenmandan sonra spor ayakkabıları alınıp dolaba kitlenen sporcuları tahayyül bile edemeyen ve gazeteci geçinenler gibi hiç değil...
***
Meslek gençliğimin tümü bu haberlerle geçti, sadece haber olanlara el uzandığını, her seferinde de aynı hayret ve hüzünle karşılandığını gördüm.
Gerisi...
Onlar da Merve gibi şampiyon falan olurlarsa yırttılar ancak.
Peki, bu arada kaybolup giden evrensel yetenekler ne olacak?
Onların boşluğunu da Afrika’dan sporcu ithal edip doldurduk işte.
Neyse...
Duyduğuma göre Süper Ligimize süper yıldızlar katılacakmış... Üstelik toplasan 100 milyon Euro değil.
Sudan ucuz. Yaşadık!
Merve bırak eşofmanı falan, bir forma da sen al kulübüne katkı yap kızım!