6-12 Nisan tarihleri arasından İstanbul’da yapılması planlanan masa tenisi Rio Olimpiyatları Avrupa Kıta Elemeleri ‘terör’ nedeniyle Türkiye’den alındı, Federasyon Başkanı Oktay Çimen “üzgünüz” dedi!..
Biz daha çok üzgünüz…
Değerli vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu “futbolun yanında masa tenisinin lafı edilmez” fikrine sahip olmasaydı ve herhangi bir spor organizasyonunun terör gerekçesiyle ülkemizden alınması “ne anlama gelir” kavrayıp olası sonuçlarını değerlendirebilselerdi, üzülmekle kalmaz kahrolurlardı. Bu işler Anayasa’nın bir kere delinmesi gibidir. Rahmetli Özal’ın “bir kere delinmekle bir şey olmaz” dediği gibi değildir, kısa sürede dikiş tutmayacak hale gelir.
İçtihat olur...
Deplasmana gelmek istemeyen her branşta her rakip Masa Tenisi Rio Olimpiyatı Avrupa Kıta Elemeleri’ni örnek göstererek kaçar, Türkiye’nin bir terör ülkesi olarak adı çıkar.
Sanki terör küresel değilmiş gibi, sanki yeryüzünde yüzde yüz güvenli bir şehir/ülke varmış gibi ihale bize kalır... Sittin sene temizlenmez o imaj.
Belçika’ya mı alacaklardı?
Nitekim hemen arkasından Altınordu tarafından 12 yaş takımlarına yönelik uluslararası U 12 İzmir Cup ertelendi. Gerekçe Brüksel’de yaşanan terör hüznü olsa da Atletico Bilbao, Ajax, Manchester City, Roma, Twente ve Feyenoord 12 yaş takımları Belçika’da patlayan bombalardan önce çekilmişlerdi. Nereye alacaklardı kıta elemelerini?.. Belçika’ya mı?.. İstanbul’daki Masa Tenisi organizasyonu ertelendiği günün ertesi Avrupa’nın merkezini vurdu kanlı terör. Bir gün sonra Fransa’da hava alanı kapatıldı terör tehlikesi yüzünden. İngiltere alarmda, Almanya ha keza... Sen tut Türkiye’ye Lübnan muamelesi çek bir tek salonda oynanacak masa tenisi elemelerini iptal et.
Federasyon başkanımızın elinden de “üzülmekten” başka bir şey gelmesin.
Oktay Çimen’e sporculuğu devrinde hayran olmuş biriyim. Ama bu meselede atik davranamadığını ve sadece masa tenisini değil bu ülkeyi zora soktuğunu söylemek zorundayım.
Federasyon başkanı ne yapsın demeyin...
Kıta elemeleri elimizden alınıp iş işten geçtikten sonra Dünya ve Avrupa federasyon başkanlarına yazı göndererek devlet garantisi verebildi Spor Bakanlığımız!
Terör ülkesi değiliz ama terör şu süreçte yakamıza yapışmış. Ortada kritik ve ulusal çıkarları ilgilendiren bir durum var. Her ihtimali düşünüp önlem almak gerekmez mi? Kim takip edecekti bunları? Kim ikna edecekti bürokratları, siyasetçileri? Avrupa’da kim kulis yapacaktı?
Böyle bir süreçte bu coğrafyada uluslararası bir organizasyon varsa federasyonların görevi şampiyona için hazırlıkları tamamlayıp misafirleri beklemekle bitmiyor Oktay Çimen gibi.
Avrupa ülkelerinin internet üzerinden oylama yaptıklarını ve elemeleri İstanbul’dan aldıklarını sonradan öğrenmekle “vah vah” demekle olmuyor.
Masa tenisinde kıta elemelerini kaybedince Türkiye’nin sportif değeri falan düşmez elbet. Ama bu ülkenin güvenliği hakkında ciddi şüphelere vesile olur. Sportif çıkarlarla tekrarlanmasının önüne geçemezsiniz sonra.
Spor bir ülke için en iyi tanıtım yolu ya... Aslında iki yüzü keskin bıçaktır!
Kriz yönetimini beceremezsen tersine işler çark. En kötü tanıtım spor üzerinden yapılır olur.