Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İster memleket olsun, ister parti, ister kulüp, bir yerde zamanından önce seçim varsa mutlaka “sıkıntı” da vardır.
Artık sıkıntı maddi mi olur, manevi mi, koltuk mu hedeflenir, tasfiye mi orası koşullara bağlı. Ama dert olmadan seçimin erkeni olmaz.
Peki... Beşiktaş’ın sıkıntısı nedir ki, başkan Fikret Orman Divan Kurulu toplantısında sürpriz erken seçim kararı açıkladı?

Öyle ya... “Üç büyükler” kıstas alındığında en iyi kadro onda, en az borç onda, kâr eden tek kulüp o... İki yıl üst üste şampiyon olmuş, son sezon kıl payı kaçırmış, Avrupa’da en başarılı sezonu o geçirmiş.
Transferde kâr etmiş-ediyor; daha ne olsun.
Mesleğinin ve futbolun zirvesinde bir teknik direktöre sahip. Beşiktaş’ın sadece futbolunu süslemiyor Şenol Güneş, kasasını da şenlendiriyor... Beşiktaş’ta parlattığı futbolculardan 70 milyon euro satış bedeli elde edilmiş. Bu parayla takım kurup şampiyonluğa oynar millet!
Tribün desen “Nirvana” durumunda. Kendi sahasında hücum ve savunmaya birer adam daha koyuyor sanki... Al diyorsun alıyor, ver diyorsun veriyor.
Ama Başkan çıkıp “Erken Seçim” istiyor.
Neden?

Haberin Devamı

“Huzur azgınlığı” olmasın sakın!..
Deyim benim değil anneannemin!.. Muhatabı da ben ve ağabeyim.
İlkokul çağındaki iki velet, karnı tok sırtı pekken, oyuncağı defteri kalemi varken düz duvara tırmanarak evin altını üstüne getirdiğinde, mantıksız durumu izah edebilmek için bize yakıştırdığı sıfattı rahmetlinin.
Hani Beşiktaş’a pek yakışmasa da uymuyor değil.
Hak ettiği halde huzurlu, özgüvenli, rahat olamıyor Beşiktaş... Hiperaktif sanki. Dedikodu gırla (ben değil Başkan söyledi), saçma sapan özeleştiriler orada.
Bir yandan “Başkan gitmesin” istiyorlar bir yandan güçlendikçe ya hiç gitmezse korkusu sarmış kadim üyeleri.
Yönetim kurulu desen, kimi küsmüş kimi soğumuş. Motivasyon yerlerde.
“Kendi ayağına sıkmak” diye amiyane bir tabir vardır ya... Ortada hiç mesele olmasa teknik direktör “ekstradan” bir laf ediyor, Başkan alınıyor. Kürsüden hocaya ayar veriyor. Al başına bela...
Sezon galibiyetle açılıyor, maç toplantısında gündem Başkan-Hoca arasında bir sorun olmadığını izah edebilmek.
Beşiktaş, Beşiktaş’la mücadele ediyor en başta!

Haberin Devamı

İşte bu olguya “malzeme yorgunluğu” deniyor mühendislik literatüründe.
Beşiktaş yönetimi yoruldu.
Yüzü eskidi.
Her tuttuğu işi başarması fark etmez; insan fıtratındaki “aynı yüzleri görmekten bıkmak” gibi sebepsiz ve anlaşılmaz duygunun hışmına uğradı.
Bitmedi... Kadıköy’e bakarak “ihtiyaç listesinde” hiç bulunmasa bile “komşuya özenmek” şeklindeki tuhaf tetiklemelerin etkisine girdi.
Bakmayın yapıldığı günkü ihtişamıyla orada öylece durmasına; çelikten köprü bile yoruluyor. Ya restore edeceksiniz ya da yenisini yapacaksınız belli periyotlarda. Hele trafiğe yetmiyorsa, mutlaka yenisi. Hele hele rakibiniz ve komşunuz daha modern yeni bir tane yapmışsa.

İzah edemediği huzursuzluğu Beşiktaş’ı aldı erken seçime taşıdı.
Şimdi ne için korkmalı Beşiktaşlı?..
Her ne kadar “ölene kadar Başkanlık yapacak halimiz yok” dese de Başkan’ın bu seçimi bir tasfiye fırsatı olarak kullanıp, gelecek dönemlerde kendini zorlaması muhtemel Beşiktaşlıları tedavülden kaldırması; biiir...
İşler iyi gittiği için argümanları daralan kronik muhaliflerin, değişen yönetimin her farklı tasarrufuyla muhalefet yelpazelerini genişletme fırsatı elde ederek artık yönetimi-başkanı değil Beşiktaş’ı zayıflatma ihtimali; ikiii...
Eskiden Cağaloğlu’ndaki matbaa ustaları “çalışan makinayı asla tamir etmeye kalkma” derlerdi.
Tıkır tıkır çalışan Beşiktaş makinası ciddi bir tamirata giriyor şimdi.
Daha mı iyi olur bilinmez ama geçtik sonucu; tamir süresince üretim durur işler aksarsa bile resmen kendi ayağına sıkacak, anneannemin “huzur azgını” kavramına model olacak Beşiktaş.
Yaşasaydı torunları kadar severdi Beşiktaş’ı nenem!