Hani, “her eve lazım” denilen şeyler vardır ya… İsmail Kartal da onlardan biri! Her kulübe lazım bir İsmail Kartal.
Fenerbahçe son düzlükte nal toplarken geldi. Ön guruptakilerin hepsini geçti, uzak ara olana yetişemedi, o kadar. Yeterli mesafe yoktu çünkü. Oyuncu kalabalığını takım yapmakla kalmadı, Başkan’ı bile kurtardı tribünlerin “istifa” talebinden.
Şimdi şapkasını alıp giderek yolu açacağı günü sayıyor… Heves te düşüyor tabi. Kapalı gişe maçta Kadıköy’den gitti bile. Malatya’dan doğru evine! Arkasında aralık bir Şampiyonlar Ligi kapısı bıraktı. Olanca sessiz, sakin, çelebiliği ile.
Neden?.. “Büyük projede ona yer yok”!..
Bu alemde kimi yol verilmiş hocalar tazminat için adliyeyi arşınlarken, kimi beceriksiz başkanlar Bizans oyunlarıyla koltukta oturmaya uğraşırken, ibretlik bir hikayedir Kartal’ınki.
Neye yarar ki, bir hafta sonra yeniden kurulacak masa!
Yeni hoca, bol transfer… Sakın ama sakın “zamana ihtiyaç var” gibi bir cümle kurmasınlar o sırada.
Beş maçtır yenilmeyen Volkan Demirel’in Karagümrük’ü karşısında herkes gördü Fenerbahçe’nin zamana falan ihtiyacı yok. Sahip çıkan olsa yeter.
Baştan sona örgütlü futbol oynadılar. Tüm oyuncuların performansı yükselmiş. Oyunun her anında hepsi var. Lakin gözü kör olsun “gelecek” kaygısının !
Henüz dördüncü dakikada hataya zorladılar Karagümrük defansını. Ve Osayi’nin net gol pozisyonu oldu. Osayi, önde savunmadaki kadar verimli olmadığı, İrfan Can futbolunu son vitese yükseltemediği, Serdar Dursun en az derbideki kadar kötü olduğu için ilk yarı maçı ele geçiremedi Fenerbahçe. Zaten Serdar tercihi, takım öne top şişirmek zorunda kalırsa kafa hakimiyeti olan bir santrafor arayışıydı. Ne plan uygulandı ne de Serdar işe yaradı.
Ve Gustavo ve iki Fenerbahçe stoperi orta alana sahip çıkmayınca oyun planı savunmadan tak pasla istasyon yaratmak olan Karagümrük’ün yolu açıldı.
Ama ev sahibi defansta da iyi idi. Emre Mor iki adamı eksiltip ceza sahasına giriyor karşısında üç Fenerbahçeli var. Altay yüzüncü maçında yüz üzerinde yüz alıyor yine. Emre Mor ile Ferdi’nin eşleşmesi tam bir hız sınavına dönüp tempolu kaliteli maça keyif kattı.
İkinci yarı sahadaki eksiklerini tamir ederek başladı Fenerbahçe. Karagümrük’ü ablukaya aldı. Kalesine gelen tehlikeleri minumuma indirdi. 64’de Zajc-Rossi verkaçı ve kaçan sağlam bir golü vardı. Sebebi santraya kadar çıkan savunma, biraz daha sorumluluk alan İrfan Can, öne katkı veren Gustavo ve sola geçen Osayi idi.
Nazım sakatlanıp yerini Sosa’ya bıraktığında İsmail Kartal geç kalan Serdar Dursun-Valencia değişikliğini de yapabildi. Osayi de verimli olduğu sağ beke geçebildi sonunda.
Sona yaklaştıkça Fenerbahçe’de ve Kartal’da iştah düşüklüğünden doğal ne var?
Sadece Jorge Jesus’a kimler kalacak, onu belirlemekte işe yarayabilir Kadıköy’deki bu son maç ki, en başta gitmemesi gereken İsmail Kartal zaten gidecekse ne anlamı var.