Maribor’daki sinir bozucu ve fiziken yıpratıcı iki saatlik maçtan sonra İsmail Kartal yenileri ısındırmak, yorulanları dinlendirmek ve sakatların yerini doldurmak için altı rotasyonla çıktı maça.
Biraz riskliydi keskin bıçak gibi takım Samsunspor karşısında.
Masadaki hesaplara göre Cengiz içeri kat edecek arkasındaki Ferdi’nin yolunu açacak, aynısı diğer kanatta Tadic ve Oosterwolde ile yapılacak, böylece orta saha beş adam dizmiş Samsunspor’a bırakılmayacak ve hücumda çoğalacaktı Fenerbahçe.
Maç başladığında anlaşıldı ki, Süper Lig’in yenisi Samsunspor, muhtemelen bu sezon şampiyon olamaz ama şampiyonu belirleyecek “jüri” koltuğundan kalkmaz!.. Hüseyin Eroğlu takımının çok can yakacağı ortada.
Tadic, Dzeko’nun yanına Cengiz ve Fred’i ekleyen İsmail Kartal, beş resmi maça bir kere bile aynı iki stoperle çıkamama endişesinden kurtulmak için, önde oynamaya niyetlenmişti. Ancak, top Fenerbahçe’ye geçtiğinde 5-4-1 dizilip, hatta kilitlenip; Roma Lejyonları gibi en ufak açık vermedi ev sahibi. Açacak olan dripling yapması gereken bir-iki Fenerbahçeliydi. İşleri olmasa yaparlardı!.. Ferdi, Fofana ile uğraşıyordu, Tadic bu kez Oosterwolde’i oynamaya teşvik edecek serbestlikte değil, rakip savunmayla boğuşuyordu. Ne takım arkadaşları Fred ve Cengiz’in özelliklerini biliyordu ne de onlar takım arkadaşlarının…
Hatta Fenerbahçe savunması arkasına attığı toplarla ilk 20 dakika daha üstün oynadı Samsunspor. Yani Cengiz ve Fred takıma/ oyuna ısınıncaya kadar.
Ne denir ki…
“Cengiz+Fred= haksız rekabet”!..
İkisi, bir basamak yukarı yükseltti Fenerbahçe’yi. Takımdaki yeteneklerin önünü açacaklarını gösterdiler. Cengiz’i biliyoruz zaten…
İlk yarının sonlarından itibaren uzaktan sert şutlarına başladı. Fred ise çabuk düşünen, düşündüğünü doğru yapan klas bir futbolcu. Örneğin Tadic’e ceza sahasında “al da at” diye bir pası var ki, Tadic bile ummadığı için koşamadı. Fred’in önümüzdeki süreçte tempolu ve akışkan oyunun odak noktası olacağını uman, yanılmaz. Cengiz ise yine Dzeko “abisine” ortalar yaptı ama Samsunspor stoperleri arasında sıkışan Dzeko’nun bu ortalardan ancak dört tanesine ulaşabildi ilk yarı. Ve ikinci yarı umulan, beklenen, uğruna milyonlarca Euro harcanan hikaye yazıldı… Güzel bir transferin bir saat sonra gelen hediyesi gibi…
Cengiz asist, Dzeko gol!
Ardından Fred’in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü ile ortaya çıkan takipçiliği, pes etmeme özelliği, zekası. Transferi yapanların alın teri kurumadan aldıkları yüklü ödeme sanki. Hani hep “takım iskeleti” beklentisi vardır ya; Fred bu takımın kalça kemiği olur, iskelet onun üzerine dizilir büyük olasılıkla. Uzatma dakikalarında 85’de oyuna dahil olan Szymanski’nin akıl golü skoru yazdı ve zor deplasmandan lider döndü Fenerbahçe.
Sonuçtan bağımsız Fenerbahçe’nin gittikçe zorluk derecesi yükselen maçlarındaki Samsun durağında iyi bir tempo tutturduğu ortada. Ve kadrosu o kadar beceri dolu ki, bunu şimdilik bireysel yeteneklere dayanarak yapıyor. Takım oyunu süreci geldiğinde başka bir boyutta olabilir Fenerbahçe. Çabuk gerçekleşse de Twente play-oflarında bir aksilik olmasa.