Başlığın adresi sadece Fenerbahçe değil… Hepimiziz.
Bir Arda Güler’imiz oldu, milletçe şaşkın haldeyiz. Zaten futbolumuz güdüktü; şimdi birey ölçeğine düşürdük. Tekile indirdik!
Varsa yoksa Arda…
Şampiyonluk, Avrupa, gelişim, sorunlar, hepsi ikinci planda. Kombine kaç para?.. Forma kaça çıktı? Ya kur artarsa?
Boşver; Arda!
Hele Fenerbahçe! Koca kulüp “Ardaspor” sanki. Başkan yeni takım kuran yeni hocadan çok Arda ile görüştü günlerce...
Futbolumuz milyarca borcunu Arda’dan gelecek parayla kapatacak… Küresel ölçekteki seviyesine Arda ile basamak atlatacak her halde.
Tamam… Arda Güler sıra dışı bir yetenek. Bu gezendeki futbolun en yüce taşlarına basarak ivmelendiriyor kariyerini. Henüz 18’inde zirvede… Ve orada kalma ihtimali çok daha yüksek olacak bu sektörün her dalında en iyileri yapanların ellerinde.
Büyüyecek daha da gururlandıracak bu ülkeyi.
Peki Arda’nın arkasına saklanarak çözebilir miyiz sorunlarımızı?
Yayın ücretimizi arttırabilir, alacaklı bankalara borç erteletebilir miyiz?
Yeni Arda’lar keşfedebilir miyiz.
Ne olacak Fenerbahçe’nin kupasız yıllarının sonu?
Yahu, bir yandan Arda’nın Barcelona ve Real Madrid arasında paylaşılamamasıyla zevkten dört köşeyiz, bir yandan çaresiz Fenerbahçe taraftarı Ali Koç’un koltuğunu Zemzem ile yıkıyor kötü kaderi değiştirmek için.
Çünkü başrolde talihin olduğunu düşünüyor.
Refah içindeki ülkelerin doktorlarımızı, mühendislerimizi kapması, insan kapasitemiz, zekamız ve fen bilimlerindeki başarımızı vurguladığı gerekçesiyle gururlanmamıza benziyor Arda’nın futbol refahının simgelerinden birine gitmesi.
Arda’nın serbest kalma fiyatına bakın anlayın halimizi. Fenerbahçe’de 17,5 milyon Euro idi, Arda gelecekte muazzam ücretlere ulaşınca “sorgulanmamak için” seyyar satıcı pazarlığı ile 20’nin üzerine taşıdılar zor güç… Gittiği yerde 1 milyar Euro olacak o fiyat!..
İşte talih… Elimizde Arda vardı. Yolladık, şimdi “Arda gitmeseydi böyle olmazdı” hikayesi başlayacak!
Velhasıl, bir tuhafız kardeşim!
Hele, görmemişin Arda’sı olunca.