“Neden”siz, “nasıl”sız, bugünü yaratan koşullardan, hatalardan bağımsız; Galatasaray’a da bravo, Burak Elmas’a da...
Zihinsel ve biyolojik bir yenilenme umuduyla kucaklayıp, kısa sürede hayal kırıklığına uğradığı Başkan’ını, sandık başında sabahlayarak “erken emekli” eden Galatasaray’ın Genel Kurulu’na, demokrasinin erdemini bir kez daha hatırlattığı ve denetlemenin en az seçmek kadar önemli olduğunu hatırlattığı için tebrikler…
Yolun sonuna geldiğini bildiği halde “seçime gidiyorum” gibi kaytarmalarla koltuğunu korumak ve yeniden gelecek sandığa altyapı zamanı aramak tenezzülünde bulunmayan, ibra edilmediğinde “tüzük çalışır” diyerek ceketini alıp gidebilen, bu davranışıyla Galatasaray’ı muhtemelen aylarca sürecek çalkantılardan sakınan sayın Burak Elmas’a vakur duruşu için bravo…
Kim ne derse desin; Galatasaray’ın “hata düzeltmesi”, Burak Elmas’ın “gidişi” muhteşemdi.
Krizler doğaldır.
Çözmesini bilenlere fayda bile sağlar bazen.
Peki… Galatasaray ile Burak Elmas Başkan neden geldi bu durumlara?
Ben, “seksüel nevrozu tweetlerine vuran” ilginç yöneticiyi pek de ciddiye almadan -ki, itiraf ederim; rencide edilen kadınların sandığa etkisini doğru hesaplayamamışım- tam 2,5 ay önce falcılık yapmıştım;
***
BURAK ELMAS
Evet... Koltuğu ile vedalaşmaya ilk ve en kuvvetli aday, başkanlık koltuğuna oturalı çok az zaman geçmiş Galatasaray Başkanı Sayın Burak Elmas’tır.
Çünkü, Burak Bey, iktidarı Fatih Terim dayanışması ile kazandıktan sonra ilk iş olarak Fatih Terim’den kurtulmuş, en demokratik kulüp denilen Galatasaray’a “evlatlarını yiyen devrim” benzeri Orta Amerika iktidar modeli sunmuştur.
Geldiği gibi gitse de bitmez olay.
Terim’in Galatasaray’daki hacmi o kadar büyük, hakkında yapılan işlem o kadar şekilsiz, başkan o kadar yeni ve yöntem o kadar acı vericidir ki, yapılıp bitmez... En azından bir-iki unsur farklı olsaydı bari!
Artçıları kaçınılmazdır. Burak Elmas’tan sonraki başkanlar bile rahat olamayacaktır bir süre. Terim orada durmaktadır.
Terim ile seçim kazanma modeli de Sayın Elmas marifetiyle denenmiş/başarılmıştır. Terim bir daha kimseye destek olmamaya ant içse bile, seçim kazandıran kendisini gün gelip kendisi için sahaya sürüp sürmeyeceğini kimse bilemez. Yani, Burak Elmas iktidarının okkalı bir bölümü ile gitmiştir Fatih Terim.
Üstelik mesele şaibelidir. “Arkadan dolanma” iddiaları mevcuttur ki, zamanla kapanmaz büyür. Tıpkı Beşiktaş’ın akçalı sorunları gibi gün gelip birilerinin gerçeği didiklemesine, ortaya sermesine ve hesaplaşmaya ihtiyaç duyar.
Herkes kulağının üzerine yatsa Terim peşini bırakmaz. Hele görevden el çektirme işinin onun kitabında yazdığı gibi “mertçe” yapılmadığına inanıyorsa... (17 Ocak 2022 Ters Köşe)
***
Ardından… Sayın Burak Elmas’ın, Fatih Altaylı tarafından ekranda düzenlenen kamuoyuna açık “kurtarma sözlüsünde” torpilli sorulara rağmen sınıfı geçemediğini, veda gününün yaklaştığını yazmıştım:
***
“Ne diyor sayın Elmas?..
“Yöneticiler ayrılsa da camianın teveccühü devam ederse Başkan devam eder”.
Teveccühten ne haber?
..Somut ve gündeme dair bir tek yanıt vardı koskoca bir saatte; o da sayın Elmas’ın “Aday olurken verdiğimiz sözler adaylık süremizde yapacaklarımız içindi. Henüz yarım sene bile olmadı”!
Haklı…
Lakin yaptıkları yapacaklarının kanıtıdır öte yandan.
Seçilmesine destek veren Terim’den kurtulup yerine getirdiği yardımcı hoca ile takımı düşme hattına komşu eden Başkan’ın 2,5 yıl sonraki pozisyonunu merak edenler sabırla beklesin.
Gelin, yarım sezonda Galatasaray’ı tarihi yerlere taşıyan (!) sayın başkanı tribünden istifaya davet edenlere anlatın üç yıllık vade durumunu.
Mali genel kurulda ibra edilmezse gidermiş sayın Elmas…
Kalsaydı bari.”
***
Öngörüm gerçeğe dönüştü diye mutlu muyum?.. Hayır.
Sayın Elmas’ın “kısa dönem başkanlığı” belki de genç ve yenilik vaat eden başkanlar devrinin fos çıkması, başlamadan bitmesinin işareti. Suya atılan taşın dalgaları gibi artçıların nerelere hangi renklere ulaşacağı belli değil şimdi!
Yine de bardağa dolu tarafından bakalım:
Her şeyi kurallar ve asalet içinde hallettikleri için Galatasaray Genel Kurulu ile sayın Burak Elmas’ı kutlarım.