Merak ediyorum!.. Fenerbahçe’nin Adana’da nasıl oynadığını, maçı nasıl ve neden kazandığını, hocanın, futbolcuların performanslarını merak eden bir tek Fenerbahçeli var mıdır acaba?..
Hiç sanmam...
Bir sezondur “Bizim” diyecekleri, gurur duyacakları o kadar az eleman vardı ki formaların içinde...
Yabancısı olmuşlardı takımın.
Taraftara “Gezgin tiyatro grubu” gibi geliyordu!
Hocasından yıldızına performans cimrisi, bugün burada-yarın yokların düşük performanslı kumpanyası “sahiplenme duygusu” yaratmaz insanlarda...
Belki doksan dakika oyalar; o kadar.
Açıkçası oyalanacak futbol bile yoktu Adana’da.
Sadece altyapıdan çıkan Yiğithan’ın Fenerbahçe geleceğindeki rolüne ilgi duyabilirdi Fenerbahçeliler; talihsiz çocuk henüz 15. dakikada sakatlanıp çıkınca o da hayal.
Ama Yiğithan oyundan çıkarken bir de iyilik etti Fenerbahçe’ye...
Hollanda uçağına yetişmeye çalışan Advocaat’ın “başlasın sonra bakar düzeltiriz” kurgusuyla çıkardığı takım değişmek zorunda kaldı.
Mehmet Topal mecburen stopere geçti ve oyuna giren Volkan, Aatıf’ı soldaki etkisiz yerinden kurtardı.
Bu saatten sonra “Van Persie’nin yerinde Aatıf daha iyiymiş” desek komik olur ama ilk yarıda Fenerbahçe biraz canlanıp galibiyete ulaştıysa bu yüzdendi.
Üçüncü gole aldanmayın; Ligin son 45 dakikası miskinlikle geçti Fenerbahçe açısından.
Aslında “maçı kazanması” haber değildi Fenerbahçe’nin!
“Üçüncü olup Galatasaray’ı geçmesi” biraz ilgilendirebilirdi taraftar kimliğine sahip insanları...
O da belki!
Peki, yeni sezonda Avrupa için bir ön eleme az oynaması?
Takım buysa kimin umurunda!
Koskoca sezondaki Fenerbahçeli tavrı, ligin son maçında, ligden düşmüş Adanaspor karşısındaki “zaferle” değişecek değildi herhalde.
Ziyan olmuş sezonun kıymeti harbiyesi olmayan avuntuları kesmedi kimseyi.
Futbolculara gelince...
“Ön eleme az, tatil çok” bir hedefse eğer; gerçekleşmiştir...
Tebrikler!
Ama unutmasınlar “kime niyet kime kısmet” ihtimali var!
Fenerbahçe’de kalacak olanlara bir-iki hafta fazladan tatil helal olsun.
Yoruldu çocuklar.
Peki, hiç mi iyi bir şey yok koskoca sezonda?
Olmaz mı... Onlar Sarı-Laciverti üçüncülüğün avunma, iki ön elemenin başarı olduğu derinliğe kadar indirdiler; yerlerine gelecekler iki maç kazanarak “işte Fenerbahçe bu” dedirtecekler.
Sapanın lastiğini gerer gibi.
Çok gergin halde Fenerbahçe... Şimdi önemli olan o sapanın ayasına hedefi vuracak malzemeyi koymak ve nişan alacak adamı bulmak.