S ekiz yıl önce Fenerbahçe stadında “Şükrü Saraçoğlu” adı ötelenip önüne “Ülker” markası eklenmesine en keskin muhaliflerden biri olarak “körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz” durumudur benimki! “Fenerbahçe Atatürk Stadı” öyle mi? Harika… Mükemmel… Muazzam bir öneri.
En azından benim için tabi… Zira yazarken yüreğimin kabardığı, söylerken gözümün önünden siyah-beyaz “zafer ve devrim” görüntüleri akan, ağzımdan umut, kıvanç ve derin bir özlem ile çıkan isimdir Atatürk.
Sadece ben mi?.. Sığınılacak bir liman oldu onu görmese de çok iyi tanıyan bizim nesil için her zaman.
Ta Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının tahliye edildiği Temmuz 2012’de hak etmişti bu ismi Fenerbahçe.
Aslında zamanın Fenerbahçe yönetimi de haklıydı… Cumhuriyetin başına gelen en büyük felaket, en keskin direnci gösteren Fenerbahçe’yi perişan etmişti. Örgütün rezil kumpası ile zindana düşen Aziz Yıldırım ve arkadaşları hapisten çıkmıştı ama “vatan hainlerine Fenerbahçeliler ile orantılı artan baskılar” Fenerbahçe’yi maddi manevi tüketmişti..
Yıldız Holding’in 2024-25 sezonuna kadar isim hakkı olarak verdiği 90.000.000 $ ki, sebebi sayın Murat Ülker’in gerçek bir Fenerbahçeli olması ve kulübü itildiği uçurumdan çekip çıkartma isteğiydi, komadaki hastayı hayata döndürmek anlamındaydı.
Kabul ederken teşekkür de etmek gerekirdi Ülker’e. Yıllar yaralardan sadece izler bıraktı geriye… Kadim kulüp sağlığını kazandı. Ve 2011’de kayyum, 2015’de yok olma tehlikesi yüzünden yapamadığını Cumhuriyet’in 100. Yılında hayata geçiriyor şimdi. Saygıdeğer Saraçoğlu Ailesi’nin de “oluru” ile stadına “Atatürk” adı veriyor.
Sol beke, orta sahaya yıldız beklerken stada 100. yılda “galaksi” gibi Atatürk ismi vermek, büyük hamle ve bir o kadar da büyük sorumluluk. Tarihe geçmiş şahsiyetlerin, millet ve vatan için özveride bulunmuş kişilerin, ulu insanların, ataların isimleri, sonraki nesillerin yaptığı eserlere iki sebepten verilir:
Birincisi “şükran” duygusundan. İkincisi onların adını unutturmamak için.
Ancak “Atatürk” adı farklıdır…
Her iki gerekçeyi de içerdiği gibi üçüncü bir sebebe sahiptir.
Onun adı, verildiği eseri şereflendirir asıl.
Çünkü, Atatürk ile fikren, fiziken, vizyon ve misyon açısından ilişkisi olduğunu ima eder.
Fenerbahçe başkanı sayın Ali Koç’un neden “önemli olan Atatürk’ün hangi kulübü tuttuğu değil, hangi kulübün onun izinden gittiğidir” dediğini anladınız mı şimdi?
Öyle bir onurdur ki Atatürk ismi, futbol kulüpleri arasında tek başına Fenerbahçe’nin sahiplenmesi kıskandırır, gücendirir. Egostlik olur. “Özenli ve özverili davran, rotanı belirle senin de olsun” demek istiyor yani. Kutlarım Fenerbahçe’yi.