Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Maça girmeden durum tespiti yapalım:
Fenerbahçe Süper Lig’in en adil, en hassas “yeterlik testi” haline geldi bu sezon!..
Adı büyük, geçmesi kolay bir test...
Sorular değişir gibi formalar değişse de cevap anahtarı hep aynı.
Şaşırtmıyor, üzmüyor, bunaltmıyor sınava girenleri.
İsteyen buna “Pereira kriterleri” de diyebilir.
Adam, Nani gibi, Van Persie gibi dev evrensel konulardan, Gökhan, Topal, Ozan, Volkan gibi derin ulusal mevzulardan bile kolaylıkla yanıtlanacak sorular çıkardı, tüm takımların hizmetine sundu!
Çıkar karşısına oynarsınız... Birkaç becerikli adamınız, biraz motivasyonunuz varsa, ya başa baş kalırsınız ya da testi geçer üç puan alırsınız.
Kaybediyorsanız, kabahati Fenerbahçe’de değil, kendinizde aramalısınız.
Fenerbahçe testinde “fazla” olmaz... “Eksik” sizdedir.
Yani, Mersin kendi etti kendi buldu.

Haberin Devamı

Keşke bu karşılaşma Mersin’de oynansaydı!.. Maçtan önce bir de denize dalıp çıkardı Fenerbahçeli futbolcular. Başlangıca bakınca, lig bitmiş de beş yıldızlı otelin sahasında akşamüstü yapılan futbol maçındakinden pek farkı yoktu rakibin!
Belki de Fenerbahçe’yi rahatsız edebilecek tek futbolcusu Nakoulma’dan yoksun çıkan Mersin’in, defansı da 17 yaşındaki Gökhan’la yumuşatılmış, ne savunma ne hücum yapabilen antrenman boksörüne dönmüştü bir numaralı düşme adayı.
Bol keseden boş alan bırakıyor, Fenerbahçe’nin klas ayaklarının açılmasına uğraşıyordu sanki.
Başlangıç olarak Mersin’e “mersi” demesi gerekir Fenerbahçe’nin... Volkan ile Hasan adeta uçarken, 2 gol avansla başladı Fenerbahçe. Aslında ilk 30 dakikada hiçbir Fenerbahçe’nin ayağını tutan yoktu ama takım içi sorunların ve uzaklaşan şampiyonluğun etkisi altında olmalıydı Volkan ve Hasan Ali dışındakiler.
Nani kötü, Gökhan tutuk, Topal durgundu.
Fenerbahçe fokurduyordu bir yandan... Seyirci 78’de Nani’nin yerine giren Diago’yu durduk yerde, Van Persie’yi iki gol kaçırdıktan sonra, Fernandao’yu canı çektikçe ıslıklıyor, 67’de sakatlanıp yerini Ozan’a bırakan Mehmet Topal’ı ayakta alkışlıyor, Nani rakip futbolcularla kavga edecek aşamaya geliyordu.
Anlayana mesajlar boldu maçın satır aralarında.
Ümit Özat, Volkan’ın 9 dakikada attığı iki golden sonra “ayıp oluyor” diye düşünmüş olmalı ki, henüz 29. dakikada çocuk yaştaki stoperi Gökhan’ın yerine Eren’i alarak defansı sertleştirdi. Bu kadar hamle bile frenledi Fenerbahçe’yi... Gol yedirdi.
İkinci devrede sakatlanan Volkan’ın yerine Fernandao’yu alan Pereira, Alper’i denediğinde takımın fazlasıyla pozisyon bulduğu Van Persie’nin hemen arkasına bu kez Nani’yi koyarak yaptığı müthiş (!) planı değiştirmek zorunda kaldı.
Ki, hem Fernandao hem de Van Persie (penaltıdan da olsa) gol yüzü görebildiler bu sayede.
Bu farklı galibiyetin iki anlamı var Fenerbahçe için... Birincisi Beşiktaş’ı uzaktan takip etmeyi sürdürmek, ikincisi tribünlere biraz olsun teselli verebilmek ve muhtemel dargınlığı ötelemek...
Tek farklı bir galibiyet bile Fenerbahçe ile tribünleri koparabilirdi çünkü.