İnsanlar ikiye ayrılır! Taş atıp komşunun camını kıran “çocuğuna” kızanlar...
Camı kırılmış “komşuya” kızıp dalanlar!
Tosununun başını okşayıp komşuyla hır çıkaran tiplerin hepsi acaba neden futboldalar ?..
Empatiden yoksun olmak, egoistlik, çıkarcılık şart mıdır yönetici olmak için?
***
Son örnek Kasımpaşa- Beşiktaş maçı...
Ortada sorumsuzdan öte, laubaliliğin fevkinde bir Donk var!
Futbol tarihinde eşine rastlanmamış bir hamleyle penaltılık eylem yapıyor, futbol tarihinde eşi görülmedik olay hakemin basiretini bağlıyor.
Kural dışı bir karar çıkıyor.
***
Bakınız... Piknikte ızgara köfteleri sindirirken yanınızdan tavşan geçse “ay ne hoş” ile sınırlı kalır tepkiniz.
Sahnede silindir şapkadan çıkan tavşana biraz şaşırırsınız, o kadar.
Lakin sabah kalktınız... Kahveyi dolaptan çıkarmak için kapağı açtınız ve rafta bir tavşan!
Kalbi zayıf biri hastanelik bile olabilir.
En azından apışıp kalırsınız.
Hakemin başına bu geldi, kural mural kalmadı.
MHK’nin başına bu geldi, telaş aklı yendi.
Federasyon’un başına bu geldi, yapılması gereken gecikti.
“Yahu bunlar tavşandan bile korkuyor” demek ayrı...
O bambaşka bir art niyet.
***
Geçtir-güçtür ama bir karar verdi Federasyon:
“Maç tekrar edilmeli”...
Bir maçın tekrar edilmesi için yazılı kuralları olmayan ceza yönetmeliği ile bu kadar.
Kasımpaşa’dan ilk tepki:
“Tekrar maçına çıkmayacağız”!
Beşiktaş’tan açıklama:
“Hükmen galip ilan edilmeliydik”!
Pes yani.
***
Bir yandan “Tahkim’e gideceğiz” diyeceksiniz, bir yandan “maç tekrarı onaylanırsa maça çıkmayız”!
Bu nasıl hukuk mücadelesi?
Futbolun hukukuna inanmıyorsanız hiç gitmeyin tahkime... İnanıyorsanız, şantaj yapmayın.
Soruyorum şimdi; hukuka inananlar, adalete tapanlar futbol tarihinde eşi benzeri görülmedik iş yapıp başımıza iş açan futbolcuları Donk’a niye okkalı bir ceza vermediler?
Beşiktaş’ın “yetmez ama evetçileri” ise mağdur edebiyatını pek sevdi, bırakmak istemiyorlar belli ki.
Tekrar edilecek işte, daha ne istiyorsunuz?
***
Beklenmedik olaya saliseler içinde karar verecek hakemin şaşkınlığını anlarım.
Ancak, kerli ferli adamların düşünüp taşınıp “biz bu işten nasıl yırtarız” veya “biz bu işten nasıl daha çok nemalanırız” diye plan yapmasını ve buna “kulübün haklarını koruyorum” maskesi takmasını -üstelik kendileri de “yakacakları” futbolun içindeyken- anlamak mümkün değil.
Komşunun camını kıran velete “aferim oğlum”...
Komşuya, “O camı niye oraya koydun”!..
Sebep?
“Benim ahlak anlayışımda aile en önde gelir”!
Ne güzel bahane.
Her sorun kan davasına döner bu zihniyetle.
Spor dersİ
Spor dersi
Sporun ne olduğunu bilmeyen amcalara benzemek bir yana, onlara sportif ahlakı öğretecek çocuklarımız var şükür ki!..
Olay Bodrum’da geçiyor:
Atatürk Yol Koşusu’nda yarışan Cahit Özvezneci Ortaokulu’ndan Duygu Akaç kızımız - ki kendisi henüz 13 yaşındadır- bitime 100 metre kala yarışı bırakıp yere düşen rakibinin yardımına koşuyor.
Onu yerden kaldırıyor. Devam etmesini sağlıyor.
Kaderin cilvesi, Duygu’nun yerden kaldırdığı Merkez Turgutreis
Ortaokulu’ndan Yasemin Duygu Ünal, 100 metre sonraki finiş
çizgisine Duygu’dan önde giriyor.
Yarıştan sonra ne mi oluyor?
Yardım ettiği rakibi tarafından geçilen Duygu, “Asla pişman değilim. Yine olsa yine aynı şeyi yapardım” diyor koştuğu yarışın adına layık bir genç olarak.
Yasemin ise yarıştan sonra kendisini yerden kaldıran Duygu’yu geçtiği için üzgün olduğunu söylüyor büyük bir olgunluk asaletle...
İşin doğrusu; Duygu ile Yasemin’in büyüyüp kulüp başkanı,
kulüp yöneticisi olacağı günleri
hasretle bekliyor Türkiye.
Zekeriya Alp ne yapacak
Kasımpaşa-Beşiktaş maçından dakikalar sonra “Kural hatası falan yok” diyen MHK başkanı Zekeriya Alp ne yapacak?
İstifa mı etmelidir?
Olabilir.
Fakat ondan önce Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı hatırlamakta yarar var!
“Dolar 2014’e 2 liranın altında başlar” demişti.
Hatta 1.92...
Ayşe Teyze’nin mutfağından sanayicinin kredilerine kadar her vatandaşı birebir ilgilendiren bu yanlış tespiti nasıl açıkladı sayın Başçı?
“Birilerinin yangına su dökmesi lazımdı”!
Alp’in hatalı açıklaması, kaç milyonda biridir?
Kime ne kadar zarar vermiştir?
Aynı mantıkla “infiali ve toplumsal olayları önlemek amacıyla yaptım” der, içine sinmez ama işine devam edebilir Zekeriya Alp...
Türkiye’de olur böyle vakalar.
Zekeriya Alp Amerika’dan gelse de bizden biri.
Aculluk etti. Hatalıdır... Ama onu eleştirecek futbolun içinden her kişi, kim bilir kaç kere “ak ve kara” arasında gitti geldi, hiç kimsenin istifa ettiğini duymadım.